Nebevi Aile – Halime Yılmaz / 2023 Temmuz / 128. Sayı
Hamd, âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur. Salat ve selam peygamberimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’e, ailesine ve ashabına olsun. Allah’ın selamı, rahmeti, bereketi ve hidayeti tüm Müslümanların üzerine olsun.
Bu yazımızda zaman zaman çocuklarda görülebilen kaygı, tikler, korku, kekemelik gibi duygusal sorunlardan, bunların nedenlerinden ve çözümlerinden başlıklar halinde bahsedeceğiz inşallah. Çocuklarda görülen duygusal problemler ve çözümleri şunlardır:
1.Kekemelik
Kekemelik; ses, hece, kelime ya da cümle şeklindeki konuşma parçalarının bazılarını çıkarmada yaşanan söyleyiş sorunudur. Kekemeliğin nedenleri; fizyolojik, nörolojik, psikolojik ve sosyal etkenler, sürekli eleştiriye maruz kalma, şiddet, aile baskısı, travmadır. Kekemelik, çocuğun konuşmasını zorlaştırır. Kekemelik çoğunlukla geçicidir. Ama ağır kekemeliklerde iyileşme oranı yüzde ellidir. Kekeme çocuk için aileler neler yapmalıdır?
Çocuğa kekeleyeceği hissettirilmemeli ve konuşması düzeltilmemelidir.
Çocuğa koşulsuz sevgi verilmeli, aşırı kuralcı ve kontrolcülükten uzak durulmalıdır.
Çocuğa kekelemesinin endişe edilecek bir durum olmadığı söylenmeli, çocuk şarkı, ezgi vs. söylemeye teşvik edilmelidir.
Çocuk, başka çocuklarla kıyaslanmamalıdır.
Çocuğun konuşmasına odaklanmadan konuşmaya teşvik edilmeli, beslenme ve uykusuna dikkat edilmelidir.
Bir uzmandan yardım alınmalıdır.
Okul çağındaysa öğretmeninden destek alınmalıdır.
2.Uyku Problemleri
Uyku, çocuğun büyüme ve gelişmesine katkıda bulunan, bilişsel ve fiziksel sağlık için zorunlu bir durumdur. En sık yaşanan uyku problemleri şunlardır: Uyku saati mücadelesi, uykuya dalmakta zorluk yaşama ve sık uyanma, erken uyanma, basit horlama, uyku apnesi, kafa vurma, diş gıcırdatma, uykuda korku-ağlama nöbeti, uyku nöbetidir. Uyku problemleri, psikolojik ve psikososyal faktörlerden kaynaklanır. Çözüm önerileri nelerdir?
Öncelikle anne baba sağlıklı uyku alışkanlıkları geliştirmeli ve bunu doğumdan itibaren kazandırmaya başlamalıdırlar. Uyku rutininde şu basamaklar takip edilmelidir:
Çocuk yatağa girdikten sonra anne baba güven verici olarak yanında bulunmalıdır.
Çocuk uyuduktan sonra ilk birkaç saat içinde uyanırsa anne baba yanına giderek onu sakinleştirip yanında olduğunu hissettirmeli ve yatırmalıdır.
3.Korkular
Korku, canlıların tehlikeler karşısında gösterdikleri en doğal tepkilerdir. İnsan korktuğu şeyden donarak, kaçarak ya da savaşarak kendini korur. Erken çocukluk döneminde korkuların nedenleri şunlardır: Bilgi eksikliğinden kaynaklanan korkular, bebeklikte yaşanan sıkıntı verici deneyimlerden kaynaklanan korkular (Mesela klostrofobinin nedeni, bebeğin doğum kanalına sıkıştığından dolayı uzun süren bir doğum süreci olabilir. Ya da bebekliğinde annesi uzun süre hastanede yatan çocukta terk edilme korkusu olabilir), korkutucu deneyimlerden kaynaklanan korkular (mesela köpek tarafından ısırılan çocuk, köpekten korkabilir), ilişkilendirmeden doğan korkular (mesela oyun havuzunda oynarken gök gürültüsü duyan çocuk korkup, gök gürültüsünü havuzla ilişkilendirip havuzdan korkabilir), başkalarından edinilen korkular (çocuklar, kendilerine bakan kişilerin korkularından etkilenebilir ve korktukları şeylerden korkabilir), aşırı koruyucu tutum ile oluşan korkular (böyle yetişen çocuk, kendisini korumasız hissedip her şeyden korkabilir). Korkular, eksik ya da yanlış bilgiden kaynaklanır. Çözüm nedir?
Çocuğa doğru bilgi vermek,
Çocuğun, gülerek-ağlayarak duygularını boşaltmasını teşvik etmek.
4. Kaygı Problemleri
Korku ile farkı, korkunun kaynağı bilinirken kaygının kaynağı bilinmez. Korku, kaygıdan daha şiddetli ve kısa süreli iken kaygı, uzun süre devam eder. Kaygı, kişinin tehdit olarak algıladığı bir durum karşısında yaşadığı duygudur. Çocukluk dönemindeki kaygı türleri; genellenmiş kaygılar, sosyal kaygı, obsesif kompulsif bozukluklar, fobiler, depresyon, ayrılık kaygısı, bedensel belirti bozuklukları gibi bozukluklardır. Kaygının nedenleri; çocuğun cinsiyeti, yaşı, anne baba tutumları, anne-baba eğitim seviyesi ve gelir düzeyi, kardeş sayısı ve doğum sırası etkili olabilmektedir. Kaygının fiziksel belirtileri; aşırı terleme, karın ağrısı, baş dönmesi, kas gerginliği, çarpıntı, nefes almada güçlüktür. Duygusal belirtileri; üzüntü, panik, korku, huzursuzluk, tedirginlik ve endişedir. Davranışsal belirtilerinden biri kaçınmadır. Çözüm nedir?
Kaygıya sebep olan etken bulunmalıdır.
Kaygıları ile başa çıkma güçlüğü yaşayan çocuğa gevşeme yöntemleri öğretilmelidir. Gevşeme zamanları kısa, basit ve sakin bir ortamda olmalıdır.
5.Çekingenlik
Çekingenlik, sosyal ortamda diğer insanların dikkatini üzerine çekmemeye çalışmaktır. Çekingen çocuk; içe kapanık, özgüveni eksiktir. Sık sık özür diler. Bir sorun yaşandığında, başkasının sorunu çözmesini bekler. Duygularını nadir belli eder. Olumsuz benlik saygısı vardır. Hayır demede zorluk yaşar. Kendisini ifade etmeden karşıdakinin onu anlamasını bekler. Başkalarının kendisi yerine karar almasına izin verir.
Nedenleri nelerdir? Baskıcı anne-baba tutumları, tutarsız anne-baba tutumları, çocuğun gelişiminin üstünde beklentiye sahip olunması, anne-babanın kendisinin çekingen olması, aşırı koruyucu anne-baba tutumlarıdır. Çözüm önerileri nelerdir?
Çekingen çocuklar, güvensizlik hissettiği için çocukların güven duyguların güçlendirilmesi, bu davranışın düzenlenmesinde önemli rol oynar.
Hamd, Alemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.