İslam Dünyasındaki Kaşifler – Cihan Malay / 2018 Ekim / 71. Sayı
Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmuştur: “Seyahat edin, sıhhat bulun.”[1] Bu hadisi kendisine düstur edinen ve genç yaşta yolculuğa başlayan Evliya Çelebi, 25 Mart 1611 yılında İstanbul Unkapanı’nda dünyaya gelmiştir. Ailesi Kütahya’dan İstanbul’a göç ederek buraya yerleşmiştir.
Evliya Çelebi ile ilgili bilgiler çoğunlukla kendi eseri olan Seyahatname’den elde edilmiştir ve bu eserde de adı Evliya Çelebi olarak geçtiği için bunun dışında bir adı olup olmadığı bilinmemektedir. Bir görüşe göre babası, devrin büyük imamlarından Evliya Mehmet Efendi’ye çok saygı duyduğu için oğlunun ismini Evliya koymuştur; diğer bir görüşe göreyse Evliya kendisi hocasına saygısından bu ismi almıştır.
Babası Derviş Mehmed Zıllî (1534-1648), I. Süleyman’dan I. Ahmet’e kadarki padişahların döneminde Osmanlı’da saray kuyumcubaşısıydı. Kanunî Sultan Süleyman’ın birçok seferlerinde ve II. Selim çağındaki Kıbrıs fethinde (1570-1571) hazır bulunmuş, Padişaha Magusa’ nın anahtarlarını takdim etmiş, I. Ahmed çağında da (1603-1617) eliyle yaptığı Kâbe’nin altın oluklarını sürre emanetiyle Hicaz’a götürmüş ve Sultan Ahmed Camisi’nin tezyinat işlerinde çalışmıştır.
Annesi hakkında pek bilgi olmamakla birlikte, sarayla bağlantısının anne tarafına dayandığı bilinmektedir. Evliya Çelebi’ye devlet kapısında memuriyet verilmesine aracılık eden Silahtar Melek Ahmet Paşa kimilerine göre dayısı, kimilerine göreyse Evliya’nın teyzesinin kocasıydı.
Babası, annesi ve büyük annesi Beyoğlu’nda şimdiki Lohusa Sultan Türbesi yakınındaki Meyyit Mezarlığı’nda gömülüdür.
Eğitimine ilk olarak Unkapanı’nda Fil Yokuşu’ndaki Hamid Efendi Medresesi’nde başlamış ve yedi yıl burada eğitim görmüştür. Eğitiminin yanında Sadizade Darülkurra’sına giderek Kur’an’ı Kerim’i ezberlemiş, babasından da tezhip, hat ve nakış sanatlarını öğrenmiştir.
İlk eğitiminin ardından yüksek seviyede devlet ve bilim adamlarıyla üst rütbeli askerlerin yetiştiği Enderun Mektebi’ne kabul edilmiştir. Evliya Çelebi, dayısı Melek Ahmed Paşa aracılığıyla Sultan IV. Murad’ın hizmetine girmiştir. Melek Ahmed Paşa’nın ölümüne kadar onun en yakın has adamı olarak hizmetinde bulundu. IV. Murad’ın vefatına kadar sarayda zekâ ve güzel konuşma kabiliyeti ile dikkatleri üzerine çekerek padişahın teveccühünü kazanmıştır.
Uzun Seyahatlerin İlk Durağı: İstanbul
Evliya Çelebi, ömrü boyunca gezip gördüğü bilgilerden meydana getirdiği “Seyahatname” eserinin girişinde seyahate duyduğu ilgiyi anlatırken başından geçen şu olayını aktarmıştır: “Bir gece rüyamda Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed’i gördüm ve ondan “şefaat ya Rasûlallah” diyerek şefaat isteyecek yerde, şaşırıp “seyahat ya Rasûlallah” dedim. Bunun üzerine Sevgili Peygamberimiz, benim gönlüme gezme, uzak ülkeleri görme imkânı hoşnutluğu verdi.”
Evliya Çelebi’nin gördüğü bu rüya kendisini seyahat için yollara düşmeye itmiş ve 19 yaşında ilk olarak 1630’da İstanbul’u dolaşmaya, gördüklerini ve duyduklarını yazmaya başlamıştır.
Babası, onun İstanbul dışına çıkmasına uzun zaman karşı koyduysa da 1640’ta eski dostu Okçuzâde Ahmed Çelebi ile gizlice Bursa’ya giden Evliya Çelebi’nin bu yolculuğu bir ay sürmüş, dönüşünde artık oğlunu tutamayacağını anlayan baba, seyahate çıkmasına izin vermiştir.
Bu seyahatlerin devamında aynı yılda İzmit ve Trabzon’u gezmiş, 1645’te Kırım’a Bahadır Giray Han’ın yanına gitmiştir. Bunun yanında yakınlık kurduğu kimi devlet büyükleriyle de uzak yolculuklara çıkmış, savaşlara mektup götürüp getirme göreviyle (ulak) katılmıştır.
1646’da Erzurum Beylerbeyi Defterdarzade Mehmed Paşa’nın muhasibliği görevinde bulunmuş, bu sayede Doğu illerini, Azerbaycan, Gürcistan’ın bazı bölgelerini gezme fırsatını bulmuştur.
1648’te İstanbul’a dönen Evliya Çelebi, Mustafa Paşa ile Şam’a gitmiş ve burada kaldığı üç yıl içerisinde bölgeyi tanımaya yönelik gezilerde bulunmuştur.
1651’den sonra ise artık Anadolu sınırlarının dışına çıkarak, Rumeli’yi dolaşmaya başlamıştır. Bir süre Sofya’da bulunduktan sonra 1667-1670 arasında Avusturya, Arnavutluk, Teselya, Kandiye, Gümülcine, Selanik’i yörelerini gezmiştir.
Genelde resmi ziyaretlerde bulunduysa da keyfi ziyaretlerde de bulunmuştur.
Evliya Çelebi’nin Seyahatname’si Tarihçi Rhoads Murphey göre Osmanlı yöneticileri için bir rehber kitaptır.
Bir Gezi Kayıt Kitabı: Seyahatname
Evliya Çelebi, Seyahatnâme’sinde ömrünün yaklaşık 50 yılında gezip gördüğü yerleri, kendi üslûbu ile kayıt altına alarak yazmıştır. 10 ciltte topladığı Seyahatnâmesi, bütün görmüş ve gezmiş olduğu yerler hakkında önemli bilgiler içermektedir. Bu bilgilere kendi yorum ve düşüncelerini katarak katkıda bulunmuştur.
Eserde bu zaman dilimi içerisinde gezdiği toplumların toplumsal düzeni ve yaşama biçimleri hakkında bilgilerde bulunmuştur. Bu durum sonraki dönemde Osmanlı toplumu ve diğer toplumlar hakkında araştırmalarda bulunan araştırmacılara bilgi sağlamada önemli bir boşluğu doldurmuştur.
Eserde insanlar ile ilgili bilgiler yanında yörenin evlerinden, cami, mescid, çeşme, han, saray, konak, hamam, kilise, manastır, kule, kale, sur, yol, havra gibi değişik yapılarından da söz edilmiştir. Ayrıca eserlerin yapılış tarihi, onarımları, yapanı, yaptıranı, onaranı hakkında da bilgiler verilmiştir.
Eserin yukarıda verilen özelliklerine rağmen son yüzyıla kadar maalesef beklenilen ilgi esere gösterilmemiş, eser hakkında inceleme ve araştırmalarda bulunulmamıştır.
Eserde günlük konuşma diline yakın, anlaşılır bir dil ve akıcı üslup kullanılmıştır. Eserinin birçok bölümünde mizahi öğelere yer vermiş, kendi başına gelen komik olayları dahi okuyucuya anlatmıştır.
Eserde yer yer çizimlere de başvurulmuştur. Bu çizimlerden biri; Nil Nehri boyunca gerçekleştirdiği yolculuğundaki gözlemlerini altı metre uzunluğunda, bir metre genişliğindeki bir haritadır. Haritanın tek nüshası, bugün Vatikan Kütüphanesi’nde bulunmaktadır.
Seyahatname’nin 1814 yılında Hammer tarafından keşfedilmesinden sonra birçok yabancı bilim adamı Evliya Çelebi hakkında araştırmalar yapmış, eseri birçok dile çevrilmiş ve yayımlanmıştır.
Bu seyahatler tarihleri ve kitabındaki cilt numarası sırasıyla şunlardır:
(I.Cilt)İstanbul ve çevresi. (1630-1640)
(II.Cilt) Anadolu, Kafkaslar, Girit ve Azerbeycan. (1640-1648)
(III.Cilt) Suriye, Filistin, Ermenistan ve Rumeli. (1648-1653)
(IV.Cilt) Doğu Anadolu, Irak, ve İran. (1655-1656)
(V.Cilt) Rusya ve Balkanlar. (1656-1662)
(VI.Cilt) Macaristan’da askeri seferler. (1663-1664)
(VII.Cilt) Avusturya, Kırım ve ikinci kez Kafkaslar. (1665)
(VIII.Cilt) Yunanistan ve ikinci kez Kırım ve ikinci kez Rumeli (1667-1670)
(IX.Cilt) Hac için Hicaz, Mekke ve Medine (1671-1672)
(X.Cilt) Mısır ve Sudan (1672-1673).
Seyâhatnâme ilk olarak 1848’de Kahire Bulak Matbaası’nda “Müntehâbât-ı Evliya” Çelebi adıyla yayımlanmıştır.
Vefat
Kendini ‘Dünya gezgini, insanoğlunun dostu’ olarak adlandıran ve ömrünün yaklaşık elli yılını seyahat ile geçiren Evliya Çelebi’nin 1682’de Mısır’dan dönerken yolda ya da İstanbul’da öldüğü sanılmaktadır. Ölüm yeri ve mezarı bilinmemektedir.
70 yıllık hayatında 47 ülke, 247 şehir gezmiştir.
Onun seyahatlerde geçen ömrü hakkında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi ve Sanatları Tarihi Anabilim Dalı emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Nusret Çam şu ifadelere yer vermiştir: “Evliya Çelebi’nin yaklaşık 5o yıl boyunca yaptığı seyahatlerde katettiği toplam yol, 350 bin kilometre. Dünya ile ay arası kadar bir mesafe.”
Son yüzyılın önemli tarihçilerinden Halil İnalcık, Evliya Çelebi’yi “En büyük sosyal tarihçi” diye tarif etmiştir.
Hayatı boyunca evlenmeyen Evliya Çelebi, seyahat ettiği 50 yıla yakın sürede 18 Osmanlı padişahının taht değişimine şahit olmuştur.
Doğumunun 400. yılı olan 2011 yılı, UNESCO tarafından “Evliya Çelebi” yılı olarak ilan edilmiştir.
Avrupa Konseyi, Evliya Çelebi’yi “21. Yüzyılda İnsanlığa Yön Veren En Önemli 20 Kişiden Biri” ilan etmiştir. Evliya Çelebi sergide şu ifadelerle tanıtılmış: “Osmanlı İmparatorluğu’ndaki en önemli gezgin. 40 yıldan fazla bir zaman imparatorluğun uçsuz bucaksız topraklarında gezdi. Çalışması, Osmanlı İmparatorluğu’nda kültürel hayata dair önemli rehberlerden biri olarak kabul ediliyor.”
————————
YARARLANILAN KAYNAKLAR
Sorularla Evliya Çelebi; İnsanlık Tarihine Yön Veren 20 Kişiden Biri, Ülkü Çelik Şavk, Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Ankara 2011.
Evliya Çelebi [1611-1685?], www.ttk.gov.tr
Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nden Seçmeler, Atsız, Ötüken Yayınları.
[1]. Bu hadisi İmam Ahmed, Taberânî, Ebu Nuaym ve başkaları rivâyet etmişlerdir. Ancak bu, zayıf bir hadistir.