Kainattaki Düzen

Yeryüzü Ayetleri – Cihan Malay / 2023 Ocak / 122. Sayı

Şu uçsuz bucaksız muazzam şekilde yaratılmış olan kâinata baktığımızda bize neler söylüyor diye acaba hiç düşündük mü?

Şu “yeryüzü üzerinde kubbe gibi”1 duran göz kamaştırıcı güzellikte ve büyüklükte olan gök ile yer arasında ne kadar büyük bir mesafe olduğu hiç hatırımıza geliyor mu? Bir an olsun başımıza göğe kaldıralım ve şu hadis-i şerifi okuyarak tefekkür edelim:

Abbas b. Abdilmuttalib’den şöyle dediğini rivayet edilmiştir: “Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in yanında oturuyorduk. Buyurdu ki: “Göklerle yer arası ne kadar biliyor musunuz?” Biz: “Allah ve Rasûlu daha iyi bilir” dedik. Buyurdu ki: “İkisinin arası beş yüz senelik mesafedir. Bir sema ile diğer sema arası da beş yüz yıllık mesafedir.”2

Gökler ve yer arası 500 yıllık mesafe… “Subhanallah” diyelim ve bunu yaratan Allah’ın azametini bir düşünelim.

Bir de yeryüzü toprağının sulayıcısı olan “Allah onları kendisine şükretmeyen, kulluk yapmayan, kimselere bile gönderdiği”3 bulutları bir düşünelim.

Bu bulutlardan inen yağmurlarla ekilen tohumları ve ağaçları besleyerek önümüze gelen saymaktan aciz kalacağımız çok çeşitli renklerde ve muazzam güzellikteki ayet-i kerimenin ifadesiyle türlü türlü rızıkların meydana gelmesi.

Gökleri ve yeri yaratan, gökten su indirip onunla size rızık olarak türlü türlü ürünler çıkaran Allah’tır; izni ile denizde yüzüp gitmeleri için gemileri emrinize veren, nehirleri sizin için faydalı olacak şekilde yaratan O’dur.” (İbrahim, 32)

Size şimşeği hem korku verecek hem de bereketli yağmurların müjdecisi olarak ümide sevk edecek şekilde gösteren ve yağmur yüklü ağır bulutları meydana getiren O’dur.” (Rad, 12)

Görmedin mi Allah’ın gökten su indirip onu yerdeki kaynaklara akıttığını? Sonra onunla değişik renklerde ürünler bitirir, sonra bu bitkiler gelişip olgunlaşır; ardından onun sarardığını görürsün, sonunda Allah onu kırılıp ufalanmış hale getirir. Kuşkusuz bunda akıl iz’an sahipleri için bir ders vardır.” (Zümer, 21)

Kendilerine belirlenmiş yörüngelerinde hiç durmadan, düzeni bozmadan akıp giden, ısısı ile bizlere doğal bir sıcaklık kaynağı olan ve dünyamıza 149,5 milyon km uzaklıktan sıcaklığını veren ve bu kadar uzaklıkta yer almasına rağmen sıcaklığını hissettiğimiz, kendisine belirlenen yerden her gün doğudan doğan ve yine belirlenen yerden batan, dünyamızdaki yıldızlardan biri olup kendisinden daha büyük yıldızların olduğu güneşi ve güneşten elde etmiş olduğu ışıklarıyla dünyamızın doğal ışık kaynağı, her gece hiç durmadan doğan ve kendisine belirlenmiş süresi sona erdiğinde kaybolan, hem kendisi hem güneş hem de dünyamızın etrafında dönen ayı düşünelim.

Düzenli seyreden güneşi ve ayı sizin için yararlı kılan, gece ile gündüzü faydalanacağınız biçimde yaratan O’dur.” (İbrahim, 33)

Hasen b. Atiyye’nin şöyle dediğini aktarılmıştır: “Güneş, ay ve yıldızlar bir yörüngede hareket ederek, sema ile yer arasında dönerler.”4

İbni Ömer radıyallahu anhuma’nın şöyle dediği aktarılmıştır: “Şayet güneş tek bir yörüngede akarsa yer halkı ondan faydalanamazlar, yazın sıcağından boğulur, kışın donarlardı. Şayet doğduğu yerden kışın doğsaydı, yazın sıcak onları pişirirdi. Doğduğu yerden yazın doğunca da kışın soğuk onları keserdi.”5

Güneşi parlak bir ışık kaynağı, ayı ise bir nur (aydınlık) yapan, yılların sayısını ve vakitlerin hesabını bilmeniz için aya menziller takdir eden O’dur. Allah, bütün bunları boş yere değil gerçek bir gaye, sebep ve hikmete dayalı olarak yaratmıştır. O, bilip anlayacak kimseler için ayetlerini bu şekilde detaylarıyla açıklamaktadır.” (Yunus, 5)

Gece karanlığını yarıp sabahı ortaya çıkaran O’dur…” (En’am, 96)

Dünya’nın Güneş etrafındaki yörüngesinde dolanması, 1 yıl sürer ve bu 12 aya bölünür. “Muhakkak ki ayların sayısı, Allahu Teâlâ’nın indinde, Cenab-ı Hakk’ın kitabında gökleri ve yeri yarattığı günden beri on ikidir.” (Tevbe, 36)

Dünyamızın Güneş gören tarafında gündüz olurken, Güneş görmeyen tarafında ise gece oluşur.

Ya “Karaların ve denizlerin karanlıklarında kendileriyle yolumuzu bulmamız için yaratılan”6ve geceleri gök semamızı süsleyen, bize gözlerimizin bakıp “ne güzel” diyerek çok beğendiği yıldızları da düşünelim.

Gece boyunca gökyüzünde yıldızlar (ve elbette diğer gökcisimleri) Kutup Yıldızı’nın etrafında dönüyormuş gibi hareket eder. Hepimiz bu hareketin aslında yıldızların kendi hareketi olmadığını, bu hareket yanılsamasının sebebinin Dünya’mızın kendi çevresindeki dönüşünden kaynaklandığını biliriz.

Yıldızların parlaklığı görünür (yıldızın Dünya’dan bakıldığında gözlemlenen) parlaklık ve mutlak (yıldızın Dünya’dan uzaklığından bağımsız olarak gerçek) parlaklık olmak üzere iki ayrı kavram olarak incelenir.

Gece gökyüzüne baktığımızda ilk başta tüm yıldızlar beyaz noktalar gibi görünse de daha dikkatli gözlemciler kırmızıdan maviye çeşitli renkleri kolayca ayırt edebilir. Burada ilginç olan şey, günlük hayatta kullandığımızın aksine mavi yıldızların kırmızı yıldızlara göre çok daha sıcak olmasıdır. 7

Düşünelim! Çokça karşılaştığımız ancak belki de bu nedenle bizim için normal görülen ancak yeryüzündeki muazzam olaylardan birkaçından olan sema ile yer arasında kendilerine belirlenen şekliyle akıp giden güneş, ay ve yıldızları, yağmur yüklü bulutları. Onların kendilerine belirlenmiş görevlerini icra ederken, bizim acaba bizden istenen görevlerin ne kadarını yaptığımızı, yaptığımızda da en güzel şekilde yapıp yapmadığımızı kendimize soralım.

1. İyas b. Muaviye şöyle demiştir: “Sema, yeryüzü üzerinde kubbe gibidir.”

2. Tirmizî, 3320; Ebu Davud, 4723; İbn Mâce, 193, Ahmed b. Hanbel, 1/206; Ebu Ya’la, 6713, Hâkim, 2/316.

3. Tirmizî, 3298; Ahmed b. Hanbel, 2/370; İbn Ebi Asım, es-Sunne, 1/254.

4. İbn Ebi Hatim, Tefsir, 9/321; Ebu’ş-Şeyh, Azamet, 4/1151, 1196; Suyûtî, Durru’l-Mensur, 5/627.

5. İbn Ebi Hatim, Tefsir, 12/66; Ebu’ş-Şeyh, Azamet, 4/1155, Suyûtî, Durru’l-Mensur, 7/57.

6. En’am, 97.

7. Göğün Işıltılı Sakinleri: Yıldızlar, Hazırlayan: Nihan Kardan & Mustafa Demirer.