Haber Analiz – Emrah Seven / 2017 Aralık / 61. Sayı
Suriye devrimi başladığı 2011 yılından bu yana Esed rejimi, İran ve Rusya katliamlarını sistematik bir şekilde sürdürüyor. İç savaş öyle bir hal aldı ki binlerce insan açlıkla, ölümle ve katliamlarla karşı karşıya. Zalimlikte boyut değiştiren Esed rejimi muhasaraya aldığı Doğu Guta’ya herhangi bir yaşam malzemesinin girmesine izin vermiyor. Mazlum, kimsesiz Doğu Guta halkı zor şartlarda yaşam mücadelesi verirken aynı zamanda da dünyaya insanlık dersi veriyor.
Doğu Guta Açlıkla Savaşıyor
Suriye savaşının açlık boyutunu Doğu Guta’da görüyoruz. Şam şehrinin içerisinde yer alan bölge Esed rejimi tarafından kuşatılmış durumda. Zalimlikte sınır tanımayan rejim bugüne kadar 206’sı çocuk 67’si kadın olmak üzere 397 kişinin açlıktan hayatını kaybettiği bölgede, binlerce sivil de ‘yetersiz beslenme’ nedeniyle hastalıklarla boğuşuyor. Her 10 günde bir bebeğin açlık yüzünden hayatını kaybettiği abluka bölgesinde temel ihtiyaçlar da karşılanamaz halde.
Doğu Guta’da yaşayan Aişe Al Sattuf isimli bir anne, “Abluka altındaki Doğu Guta’da yaşıyoruz. Burada çok zor günler geçiriyoruz. Enkaz içinde yaşıyoruz” diyerek adeta kendi ülkelerinde mülteci konumuna düşen Suriyelilerin durumunu özetliyor.
Çocukların Doğu Guta’da güvende olmadığını belirten anne, “Çocuklarımız güvende değil. Yağ yok, su yok, ekmek yok temel ihtiyaçlarımızı karşılayamıyoruz. Ağzımıza koyacak bir lokma ekmeğimiz yok. Cebimde yıllardır bir liram yok. Çocuğumun hastalığı var, doktor bulamıyoruz. Ne yapacağımı bilmiyorum, buradaki durumu daha asıl özetleyebilirim ki, çaresiziz” diye konuştu.
Suriye’de binlerce sivilin hayatını kurtaran Sivil Savunma (Beyaz Baretliler) ekipleri, Esed rejiminin Suriye’nin başkenti Şam’ın Doğu Guta bölgesindeki ilçe ve beldelere 14-17 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirdiği saldırılara ilişkin raporunu açıkladı.
Rapora göre, Esed rejimi gerginliği azaltma bölgesi içerisinde yer alan Doğu Guta’daki ilçe ve beldelere 38 misket bombası, bin 58 topçu atışı ve 181 hava saldırısı düzenledi. Söz konusu tarihlerdeki saldırılarda 3’ü kadın, 13’ü çocuk, 3’ü sivil savunma görevlisi, 45 sivil öldü ve 307 sivil yaralandı.
Nasıl Bu Duruma Gelindi
Her şeyin bir ahlakı değerleri olduğu gibi savaşında ahlaki değerleri var. Suriye rejiminde ahlaki değerleri aramak ise imkânsız. Esed rejimi, Doğu Guta’da bulunan 20 bin direnişçi ile savaşmak yerine onları açlık ile cezalandırarak bölgeyi uzun vadede ele geçirmeye çalışıyor. Rejimin Guta halkını kasıtlı olarak aç bırakması insanlık suçu aynı zamanda da uluslararası hukukun açık bir ihlali ve/veya bir savaş suçudur.
Doğu Guta’ya önceden tüneller vasıtasıyla insani vasıtalar ulaştırılıyordu fakat şubat ayında Esed rejimini yardım malzemesi gönderilen tünelleri bombalayarak yapılan ateşkesi ilga etti. Şu anda Doğu Guta’ya giden yaşam malzemeleri rejimin kontrolündeki tek bir kapıdan içeri giriyor. Esed rejimi hem kapının kontrolünü sağlıyor hem de içeriye gönderilecek yaşam malzemelerini fahiş rakamlarla satıyor. Esed rejimine bağlı tüccarların aldığı paralar normal şartlarda Rusya ile yapılan anlaşmalar kapsamında vergiler alınmayacağı yönündeydi fakat rejim her zaman yaptığı gibi bu anlaşmaları da ihlal etti.