Bir Denizcinin Müslüman Olma Hikayesi

Kalbe Dokunan Hikayeler – Ümit Şit / 2023 Temmuz / 128. Sayı

Yemenli Müslüman bir denizci, yabancı bir denizciye işinde yardım ediyordu. Bu iki denizci gençliklerinin baharını denizlerde geçirmiş kişilerdi. Yabancı bu kişi, sefer esnasında yardımcısının sürekli namaz kılıp ibadet ettiğini görüyordu. Bu sebeple bazen onunla dalga geçer bazen alaya alırdı. Fakat Müslüman, amel etmeye ve Rabbi ile olan ilişkisine devam ediyordu. Dini görevlerini yerine getirmesini engellemediği sürece yabancının yaptıkları umurunda değildi. Günler böyle geçti. Bir zaman sonra Allah’ın iradesi, bu küçük geminin çılgın dalgalar tarafından kuşatılmasını diledi. Yabancı denizci ve beraberindekiler öleceklerine kesin bir şekilde inanmışlardı. Bu sebeple bu şiddet anında namaz kılmak için hemen Müslüman denizcinin yanına koştular. Çünkü Müslüman, rahat zamanlarda da ibadet eden biriydi.

Müslüman denizci ise bu gibi durumlara işaret eden “Yahut (onların amelleri), derin bir denizdeki karanlıklar gibidir. Öyle bir deniz ki onu dalga kaplar. Onun üstünde de başka bir dalga vardır. Onun üstünde de bulutlar vardır ve böylece birbiri üstünde karanlıklar mevcuttur. Eğer elini çıkaracak olsa neredeyse onu bile göremez. Kime Allah nur vermezse, artık onun için hiçbir nur yoktur.” (Nur, 40) ayetini okuyarak Allah’tan onları bu durumdan kurtarmasını diliyordu. Takdiri ilahi gerçekleşerek; denizin sakinleşmesi ile dalgaların durması ile tehlike dağıldı ve kara bulutlar açıldı. Ardından yabancı denizci, İslam’ın bu gibi durumlara bakış açısını öğrenmek için Müslüman denizciye yönelip onunla diyaloğa girdi. Müslüman denizci de bu ayetin manasını ona açıkladı. Yabancı, Müslümanın söylediği sözler üzerine bir an duraksadı. Bir süre sonra:

– Muhammed denizci miydi?

– Hayır.

– Peki, Hayatında deniz yolculuğuna hiç çıktı mı?

-Hayır.

– Denizlerin ortasında geçen hayatımda gerçekleştiğini benim bile şu ana kadar hiç görmediğim, ancak bugün gördüğüm bu sahneyi Kur’an, bu kadar gerçekçi şekilde nasıl haber verebilir ki?

– Bu, İslam’ın yüceliğine ve Kur’an’ın evrenselliğine işaret eden sırlardan biridir.

Bu sahne, o yabancı denizcinin İslam’a ikna olarak ve anlayarak girmesi için direkt bir geçiş görevi gördü.

————————-

Kaynak

Yasir Abdurrahman – Mevsuat Ahlak ve Zühd