Övgüye Layık Bir Ölüme Ulaşmanın Sebebleri

Kapak Dosya – Adem Sözkesen / 2013 Şubat / 3. Sayı

Bizleri yoktan var eden, ölümü ve hayatı kullarından hangisinin daha güzel amel ettiğini görmek için yaratan Allah’a hamd olsun. Salat ve selam, bu hayatta, Rabbimizin rızasını alabilmek için bizlere önderlik yapan Muhammed’e (Sallallahu aleyhi ve selem), O’nun temiz ve iffetli ailesine ve bu dini bize yaşantıları ile eşsiz bir şekilde ulaştıran sahabelerine olsun.

Bir hakikat vardır ki bunu yoktan var eden Yüce Allah takdir etti, var olan tüm mahlûkat ise buna teslim oldu. Bu hakikati ise Yüce Allah şöyle açıklıyor:

“Her nefis ölümü tadacaktır”. (Âl-i İmrân, 185)

 Başka bir ayetinde ise şöyle buyuruyor:

“De ki: “Size vekil kılınan ölüm meleği, hayatınıza son verecek, sonra Rabbinize döndürülmüş olacaksınız.” (Secde, 11)

Ayetlerde de görüldüğü üzere bir gerçek var ki o da tüm canlıların bu diyardan “Daru-l Karara”  göç edecek olmalarıdır. Bu varılacak diyar ise ya cennet ya da cehennem olacaktır.

Değerli Müslüman kardeşim! Muhakkak ki övgüye layık bir ölümü istemek, Peygamberlerin de kendileri için bir emniyet talebi idi. İşte Yusuf Aleyhisselam Rabbine şöyle dua ediyor:

“Rabbim! Beni Müslüman olarak öldür ve beni salihlere kat” (Yusuf, 101)

Kendisinden kurtulmanın ve kaçmanın mümkün olmadığı ölüm, her canlının tadacağı bir sondur. Müslüman’ın ise tek gayesi yaratanı olan Yüce Allah’a İslam üzere kavuşabilmektir. Yüce Allah, kendisine iman eden kullarını bu hususta uyararak şöyle buyuruyor:

“Ey iman edenler! Allah’tan O’na yaraşır şekilde, hakkıyla, nasıl korkulması gerekiyorsa öyle korkun ve ancak Müslümanlar olarak can verin!”(Ali İmran 102)

Bu ayet bu hususta Rabbimizin bizlerden kendisine Müslümanlığın dışında başka bir halde dönmememizi açık bir şekilde bildirmiştir. Burada bilmemiz ve dikkat etmemiz gereken bir gerçek vardır ki, İslam’a girdikten sonra son nefese kadar İslam’ı muhafaza etmek ve o hal üzere Yüce Allah’a kavuşmaktır. Tabi ki her talebin ve elde edilmek istenilen şeyin bir bedeli olduğu gibi “Müslüman olarak Allah’a kavuşmanın da” bir bedeli vardır.  

Selefi Salih’inin tüm çabası ve mesaisi bu kutsal makama ulaşabilmek olmuştu. Onlar tüm ömürlerini Yüce Allah’a ve Resulüne itaat ederek geçirmişlerdi. Hayatları iyiliklerle ve sevaplarla dolu, azaları ise tüm günah ve kötü işlerden uzaktı. Onlar Yüce Allah’a bu hal üzere kavuşabilmek için dünyalarını tamamen silmiş ve ahirete adapte olmuşlardı. Onlar dünyaya, kendilerine bu özelliği ulaştıracak olan Kuran ve Sünnet penceresinden bakmakta idiler. Bu uğurda her türlü fedakârlıkları yaptılar ve gereken bedeli en güzel şekilde ödediler.

Son nefeste imanlı bir şekilde hayata gözleri yummak, Müslüman olarak Rabbi Ala’ya kavuşmak haddi zatında “Övgüye layık bir ölümdür”. Yani her Müslüman’ın istediği ve arzuladığı bir şeydir. Bu hal ise övülecek bir durumdur.

Övgüye layık bir ölüm, Yüce Allah’ın fazlı ve büyük bir nimetidir. Fakat kul bunu yaptığı amellerle ve itaatlerle hazırlar. Zira Yüce Allah her şey için bir sebep kılmıştır. Allah’ın emirlerine itaat etmek, yasaklarından kaçınmak, indirdiği kitaba sımsıkı sarılmak ve gönderdiği Nebi’ye uymak bunun için bir sebeptir.

Ey İslam Kardeşim!

Nefsini itaat ve sevaplara yönlendirerek kendin için kurtarıcı bir ölüm hazırla.

Her hayırda sen önde ol!

Ya hayıra teşvik eden ya da hayırı işleyen ol!

Marufun her türlüsünde öncü ol!

Kötülük ve isyanda ise uyarıcı ve engelleyici ol!

Zulme karşı devamlı mazlumun yanında ol!

Zalime karşı izzetli ve cesaretli ol!

Zalim sultanın önünde hakkı haykırıcı ol!

Hakkı söylemekte kınayıcının kınamasına duyarsız ol!

Hakk’ın rızasını almak için haktan yana ol!

Sana ölüm gelinceye kadar namaz ehlinden ol!

Rabbinin huzurunda huşulu ol!

Rabbinin seni gördüğü ve duyduğu bilincinde ol!

Nafile oruçlara hayran ol!

Gece namazına düşkün ol!

Allah’a inandım de sonra dosdoğru ol!

Kuran’a yönel ki Rahman’ın ayetleri kalbini açsın!

Hadislerle haşır neşir ol ki takvan artsın!

İlim talep et ki Rabbini tanıyasın!

Bildiğinle amel et ki imanın artsın!

Amellerinde ihlâslı ol ki imanın lezzetini alasın!

Ana babaya ve akrabaya iyilik yap ki merhamet olunasın!

Hasta ziyaretleri ile hasenatın çoğalsın!

Yetimin başını okşa ki merhamet bulasın!

Rabbinin şu ayetinde dediği gibi “hoşnut kalman için, sana gelmekte acele ettim Rabbim” (Taha, 84) Rabbinin rızasını almak için acele et!

Eni semavat ve yeryüzü kadar olan cennetler için müsabaka et!

Malını, senin ve sahip olduklarının Maliki uğrunda infak et!

Tüm gücün ve kuvvetinle İslam’a yardım et!

Davan için Yüce Bari’nin yolunda mücadele et!

İ’la-ı Kelimetullah ” uğrunda cihat et!

Her daim Allah’a ve Resulüne itaat et! 

Sana yakin (ölüm) gelinceye kadar Rabbine ibadet et!

Müslüman Kardeşim! Eğer bu sıfatlara sahipsen, bu hal üzere sabret ve sebat göster, zira sen övgüye layık olan bir ölüme ulaşmak üzeresin. Yok, eğer bu sıfatlardan uzaksan, vakit kaybetmeden hayatında değişikler yap ve bu sıfatlara sahip olmaya çalış. Bu hususta Rabbinden yardım iste. Ve bil ki sen Allah’a bir karış gidersen Yüce Allah sana bir arşın gelir. Sen Allah’a yürüyerek gidersen Yüce Allah sana koşarak gelir.

Ya Rabbi! Bizlere “Husnu-l Hatime” -“güzel son” nasip eyle! Gözlerimizi hayata imanlı ve İslam üzere kapamayı nasip eyle! Son nefesimizde dudaklarımızdan “Kelime-i şahadet” ve “Kelime-i Tevhid” cümlelerinin dökülmesini nasip eyle! Sen bizi kendi katına Müslümanlar olarak al, Ya Rabbi!