Nebevi Aile – Halime Yılmaz / 2019 Mart / 76. Sayı
En güzel bir surette yarattığı insanoğluna, kendisi ile diğer varlıklar arasındaki en büyük fark olan akıl nimetini bahşeden, imtihan ettiği zorluklarla birlikte kolaylıklar halk eden, her derdi dermanıyla birlikte gönderen, her soruna bir çözüm yaratıp bu çözümleri bulmayı bizlerin inisiyatifine bırakan Allah’a hamd olsun. Çözüm yollarını kestirmeden bulmada bizlere rehberlik eden Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’e, onun ailesine, ashabına salat ve selam olsun. Allah’ın selamı, rahmeti, bereketi, hidayeti ve inayeti siz değerli Müslüman kardeşlerimin üzerine olsun.
Ahir zamandayız, malumunuz. İmanı korumanın, elde kor ateş tutmak kadar zor olduğu, bir sünneti ihya edene 100 şehit sevabı verildiği, dört bir yanımızın haram, şirk, günahlarla çepeçevre kuşatıldığı oldukça zor ve çetin günlerden geçiyoruz. İmanı korumanın, ibadetleri hakkıyla yerine getirmenin oldukça zor olduğu günümüzde, sadece evimizin dışındaki münkeratla değil savaşımız. Evimizin en nadide köşesinde bizleri ve hassaten nesillerimizi kirletmenin derdinde olanların, emellerine uygun kullandıkları teknolojik bataklıklar var. Hep söylediğim gibi; bu aletlerden tamamen soyutlanmak günümüzde mümkün değil, çözüm de değil. Şimdiki çocukların her anlamda alternatifi fazla. Teknoloji oldukça ileride. Her şeyi iyi veya kötü anlamda öğrendikleri bir sürü TV ve internet kanalı var. Şimdiki nesil daha özgüvenli, daha ben merkezci ve daha doyumsuz bir nesil. Çocuklarımıza bu ve benzeri sebeplerden ötürü söz dinletmek gittikçe zorlaşıyor. Ancak her zorlukla beraber bir kolaylık olduğunu bildiren bir Rabbimiz var. Peki bugünün çocuklarına söz dinlettirmenin yolları nelerdir? Meraklı bakışlarla bu sorunun cevabını beklediğinizi biliyorum. Bu yüzden merakınızı daha fazla artırmadan çözümlere geçeceğim. Ayrıca konunun daha kalıcı olması açısından çözümleri 5 madde ile açıklamaya gayret ettim. Çocuklara söz dinletmenin yolları elbette ki sadece bunlarla sınırlı değil. Burada özellikle en önemlilerini açıklamaya çalıştım. İnşallah istifade edebileceğinizi umuyorum.
Çocuklara Söz Dinletmenin 5 Yolu:
1) Kuralsız, düzensiz, tutarsız olmaktan kesinlikle uzak durmak:
Kuralsız ailede çocuğun sorumluluk bilinci gelişmez. Anne-baba çocuklarına sorumluluk ve alışkanlıkları küçük yaştan itibaren kazandırmaları gerekir. Günlük ihtiyaçları bir düzen içinde karşılanan ve ne zaman, nasıl davranması gerektiği öğretilen çocuklar, küçük yaştan itibaren günlük düzenle ilgili kendilerine yapılan uyarılara olumlu tepki verirler. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem kucağındaki torunu, zekât hurmalarına elini uzatıp ağzına atınca O, onun ağzından hurmayı çıkararak “Biz Muhammed ailesinin zekât mallarından yemediğimizi bilmiyor musun?” buyurmuştur. Böylece bir peygamber soyuna nelerin yasak olduğunu küçük yaşından itibaren torununa öğretmeye başlamıştır. İstese “çocuktur, bir şey olmaz” deyip önemsemeyebilirdi ve eğitimini büyüyünceye kadar ertelerdi. Ama öyle yapmadı.
Küçük yaşlardan itibaren öğretilen düzen, çocukların artık alıştıkları hatta ihtiyaç duydukları bir durum olur. Bu durumda anne-babanın uyarması çocuğu rahatsız etmez. Çocuk, kendisinden istenileni keyifle yapar. Ama küçüklüğünden düzen öğretilmemiş, kendi başına bir şeyler yapmasına müsaade edilmemiş ve bu sebeple becerileri gelişmemiş bir çocuğun büyüyünce söylenenleri hemen yapması beklenemez. Böyle bir durumda anne babaların çocuğa sorumluluklarını hatırlatması bir işe yaramaz.
Alışkanlıklar küçük yaşlarda başlar. Çocuklara alışkanlık kazandırmada ödüllendirme, istenen davranışın gelişmesi için cezadan daha etkilidir.
Sınırlarını ve kuralları öğrenmemiş çocuk hem kendi becerilerini geliştiremez hem de okul gibi sosyal ortamlara uyum sağlamada zorlanabilir.
Bir kurumu ayakta tutan ve diğerlerine göre üstünlük sağlayan etken, “etkili” ve “işleyen” kurallardır. Aile de toplumdaki en önemli kurumdur. Bu kurumun ayakta durması ve bireyler arası ilişkinin sağlıklı olması için, aile üyeleri arasındaki iş birliğini ve sorumluluk paylaşımını düzenleyen kuralları olmalıdır. Bu kurallar, çocuklar açısından ne kadar az, basit ve anlaşılması kolay ise; akılda kalması ve uygulaması da o kadar kolay olur.
Olay anında kural koymak bir işe yaramaz. Sadece anne babayı o an için “kötü adam” pozisyonuna düşürür. Bu durum ayrıca çocuğu baş kaldırmaya ve itiraza itebilir.
Aile kurumunu ayakta tutmak, beraberliklerimizin kalitesini artırmak, sağlıklı iletişim kurmak ve aile içi konulan kuralların işlenebilir ve etkili olmasını istiyorsak, “Aile toplantılarımız” olmalıdır. İlk bakışta zor ve tuhaf görünebilir. Ama birçok çözülmeyi bekleyen sorunlarımızın çözümü, bahsettiğim bu toplantıları düzenli bir şekilde tatbik etmekten geçiyor. Aile reisi, yani koca ve baba, bu toplantıların başkanı olmalı, son sözü o söylemelidir. Babanın olmadığı durumda annenin devreye gireceği, ilk yapılan toplantıda aile üyelerine tebliğ edilmelidir. Bu durumda anne, babanın tüm görevini o güne has üstlenmeli, bir nevi onun vekili gibi olmalıdır. Aile içinde uyulması gereken kurallar karı-koca tarafından önceden konuşulup kâğıda dökülmüş olmalıdır. Yani yapılacak toplantıya büsbütün hazır gelinmelidir. Bu işi ciddiye aldığımız, öncelikle bu adımımızla gösterilecektir. Haftada bir gün veya iki haftada bir gün belirlenmeli, herkes o gün o toplantıda hazır ve ciddi olmalıdır. Konulan kurallar herkes tarafından anlaşılır olmalı ve asla yoruma açık olmamalıdır. Kural çiğnemenin bir bedeli ve sonucu olmalıdır ki çiğnenirse uygulanacak yaptırımdan dolayı kural çiğnenmesin. Dikkat ederseniz “ceza” demiyorum. Çünkü bunun adı ceza olursa uygun olmaz. Bazen ceza adı altında uygulanan yaptırımlar, çocukların o faaliyete daha fazla yönelmesine sebep olmaktadır. Yazılı hale getirilen kurallar ve uygulanmazsa sonuçta yapılması gerekenler, herkesin görebileceği bir panoya ya da buzdolabı gibi ortak bir noktaya asılmalıdır. Böylece unutma gibi bahanelerin önüne geçilmelidir.
Çocuklara koyduğumuz kurallar, tutarlı olmalı ve tutarla uygulanmalıdır. Çocuk sizin tutarlı olduğunuzu görürse, sözünüzü dinlemeye daha istekli olacaktır. Çünkü çocukların kuralları öğrenmesini ve kurala uymasını zorlaştıran en önemli faktör, kuralların tutarsız bir şekilde uygulanmasıdır. Yapılması yasak edilen bir şey, başka bir gün kabul ediliyorsa çocukların bu kuralı, kural olarak benimsemeleri zor olacaktır. Anne baba böyle bir durumda çocuğun söz dinlememesini olağan karşılamalıdır. Diğer yandan herhangi bir konuda anne babanın tutarsızlığını gören çocuk, diğer konularda da itaat etmekte zorlanacaktır.
Anne Babalar! Çocuklara Söz Dinleteyim Derken Sakın Kazanamayacağınız Savaşa Girmeyin! Kesinlikle Kaybeden Siz Olursunuz!
Bir kural koymadan önce şu noktalara kesinlikle dikkat etmeli ve şu soruları kendimize sorup cevabını net almadan işe girişmemeliyiz.
Öncelikle kendi sınırlarınızı bilmelisiniz. Çocuğunuza bir konuda “Hayır” dediğinizde eğer ağlarsa ne kadar dayanabilirsiniz?
Cevabınızın nedenini açıklamaya ve çocukla konuşmaya ne kadar zaman ayırabilirsiniz?
Eşiniz size bu konuda destek çıkıyor mu?
Çocuğunuzun her istediğinizi yapması doğru mudur?
İlk üçünün cevabını sizin kendiniz vermeniz gerekiyor. Biz dördüncüyü cevaplamaya gayret edelim. Her çocuk sınırları zorlamalıdır. Her denileni yapan, hiçbir şeye itiraz etmeyen, tanımadığı objelere dokunup onları yanlışlıkla kırmayan çocuk, hayata daha geç adım atar. Evet yanlış okumadınız. Çocuk her denileni yapmamalıdır. Zaten bu sağlıklı da değildir. Sınırları zorlayan, meraklı, araştıran çocuk, çocuktur. Ancak sınırları zorlarken çocukların, anne babalarını yıkıp geçmeye değil, onların dimdik kalıp kendilerini durdurabilecek bir anne baba profiline ihtiyaçları vardır. Peki çocuklar niçin sınırları zorlar? Çünkü kendi sınırlarını keşfederler. Nasıl davrandıklarında kabul gördüklerini ve sevildiklerini ayrıca neler yaparlarsa ilgi çektiklerini, ne yaparlarsa da dışlandıklarını, sınırları zorlama yoluyla öğrenirler. Onlara ilgi gösterdiğiniz zaman, sergiledikleri davranışların doğru olduğu mesajını alırlar. İşte bu yüzden çocuklarınızın yapmasını istemediğiniz davranışlara ilgi göstermeyin. Çocuğunuzun kazanmasını istediğiniz davranışla ilgilenerek pekiştirin.
Çocuklardan bir şey yapmasını istediğimizde basit ve net cümleler kuralım. Ayrıca hem kendi hem de onların isteklerini birleştirelim. Çocuklar dayatmadan hoşlanmazlar. “Oyuncaklarını toplamadan kahvaltıya gelme” demek yerine “Oyuncaklarını kahvaltıdan önce mi sonra mı toplamak istersin?” diyelim. Diyelim ki çocuk bu seçeneklerden hiçbirini kabul etmek istemedi. O zaman da “Seçimini kendin yapacak mısın, yoksa yerine ben seçeyim mi?” diye sorabiliriz. Bu onu iyice köşeye sıkıştırıp seçim yapmak zorunda bırakacaktır. Bazen çocuk bu seçenekler dışında kendi bir seçenek sunmak isteyebilir. Böyle bir durumda da “Ama seçenekler arasında böyle bir şık yok” dersiniz. Gördünüz mü ne kuralların çiğnenmesine izin verdiniz ne de çocuğa dayatma yaparak onun gözünde küçüldünüz.
Aman dikkat! Sakın çocuklara oyun oynarken söz dinletmeye çalışmayın. Çünkü çocuk böyle bir durumda sözünüzü büyük ihtimalle dinlemeyecektir. Sebep, oyunun çocuk için en önemli meşguliyet ve iş olmasıdır. Çocuğun bir şey yapmasını istediğinizde zamanı iyi kollamalısınız. Tam oyuna daldığı bir anda bir şey yapmasını beklerseniz, olumsuz yanıt alırsınız.
2) Sakin olmak:
Sakin anne babalar çocuklarına daha iyi örnek olurlar. Çocuklarınızdan beklediğiniz davranışları önce kendiniz yapmanız gerektiğini de eklemeden edemeyeceğim. Çocuğunuza sevginizi belli edin. Sevginiz için kesinlikle şartlar öne sürmeyin. Çocukla iyi vakit geçirin. Onunla ilgilenmek için bir sorun olmasını beklemeyin. Olumsuz durumları tartışmaktan kaçınmayın. Duygu ve isteklerinizi açıkça ifade edin. Kurallarınız olsun. Olumsuzlukları abartmayın. Bu gibi durumlarda çözüme odaklanın.
Çocuklarına en rahat söz dinleten anne babalar en sakin olanlardır. Bu kişiler çocuklarının herhangi bir davranışına çok abartılı yanıt vermezler. Sakin anne babalar, hataları genelleştirmezler. Olumsuz bir davranış gördüklerinde öncelikle nedenini anlamaya çalışırlar. Bunun için dalga geçmeden, suçlamadan, gereksiz sertlik göstermeden samimi bir merak ile sorarlar.
Eğer çocuğunuzun tek hakimiyeti sizde değilse, mesela çalışıyorsanız; çocuğunuza bir büyüğünüz ya da bakıcı bakıyorsa bakan kişiyle iş birliği yapmanız ve aynı kural ve kaideleri uygulamanız gerekir. Aksi takdirde çocuğun kafası karışır. Dolayısıyla konulan kurallara uymak istemeyebilir.
3) İstekleriniz açık ve net olsun:
Çocuğunuza koyduğunuz kurallar mümkün olduğunca açık ve net olmalıdır. Çocuğunuzdan açık bir şekilde nasıl davranmasını beklediğinizi belirtmeniz, çocuğunuzun istenilen davranışa uygun hareket etme olasılığını artıracaktır.
Çocuğunuz mızmızlanarak sizden bir şey isterse veya bir şey istemede çok tutturursa ona talimatlar vermek ve laf anlatmaya çalışmak yerine; onu o ortamdan uzaklaştıracak ve dikkatini başka yöne çekecek öneri ve alternatifler sunma taktiğini uygulamanız, başarı oranınızın yüksek olacağı bir yöntemdir. Mesela o an evdeyseniz boyama kitabını birlikte boyamayı veya birlikte oyun oynamayı önermek, dışarıdaysanız da onun mutlu olacağını bildiğiniz bir şeyi yapmayı teklif edebilirsiniz.
4) Ceza yerine mola verin:
Kardeşiyle sürekli kavga eden ve kardeşine vuran bir çocuğa bir müddet mola verilerek düşünmesi sağlanmalıdır. Kardeşinden uzaklaştırıp mağdur olanla ilgilenmelidir. Tabi ki sinirlenmeden, bağırıp çağırmadan bunu yapmak gerekir ki çocuk bunun bir ceza değil bir mola olduğunu anlasın. Kendisine verilen süre dolduğunda yaptığı davranışın yanlış olduğunu tekrar anlatmaya gerek yok. Zaten o çocuk, molayla yaptığı davranışın yanlış olduğunu anlar.
5) Eğer sözünüzü dinlerse çocuğunuzu sözünüzle ödüllendirin:
Sözünüzü bir kere bile dinlediyse çocuğunuza “Aferin” demek çocukla iletişiminizi güçlendiren bir yoldur. “Aferin sana, bunu bir söyleyişte yapman çok güzel bir davranış” diyerek ödüllendirmek, bu davranışlarının beğenilip takdir edildiğini görmesini sağlayacak ve bundan sonra söyleyeceklerinizi bir kerede yapmasında etkili olacaktır.
Çocuklara söz dinletmek isteyen anne babaların bilmesi gereken önemli bir nokta da çocuğun dünyasına inip onu dinlemenin gerekliliğidir. Size bir şey anlatmak istediğinde onu dinlemek, kendisinin değerli olduğu hissini verecektir çocuğunuza. Sizin tarafınızdan değer gördüğünü hissederse de size ve sizin değerlerinize değer vermeye başlayacaktır. Eğer sizin kendisini dinlemediğinizi düşünürse o da sizi dinlemek istemeyecektir.
Ayrıca çocuğunuzla iyi iletişim kurmanız çok önemlidir. Çünkü size karşı öfkeli olan çocuk sözünüzü dinlemeyerek sizi cezalandırmaya çalışabilir.
Çocuklarını dayak, zorbalık, dayatma ve psikolojik baskı ile büyütüp sonra bu maddeleri uygulamaya çalışanlara tavsiyemiz, önce çocukları ile aralarındaki buzları eritmeleri ve kopmak üzere olan bağlarını yeniden kurmanın yollarına başvurmalarıdır. Dayak veya baskıyla arsızlaşan çocukla önce bozulan ilişki ağı düzeltilmelidir.
Ve’l-hasılı kelam; çocuklara söz dinletebilmek bir sanattır. Sabırlı, tutarlı, inançlı ve umutlu olduğumuz sürece Allah’ın izniyle sonuç alacağımızı bilmeliyiz. Allah’a, Rasûlüne ve anne babasına itaatkâr bir nesil yetiştirmek duasıyla… Hamd alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.








