Önderlerimiz – Cihan Malay / 2014 Eylül / 22. Sayı
1. |
Hatıra:
Ebu Hureyre radıyallahu anh şöyle anlatır:
“Annem müşrikti. Onu İslam’a davet eder, ancak o ısrarla iman etmezdi. Bir gün yine İslam’a davet ettiğimde Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem hakkında hoşlanmadığım bazı kelimeler söyledi.
Ben bu durum karşısında ağlayarak Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’e geldim. Durumu ona bildirdim ve annemin hidayete ermesi için kendisinden dua etmesini istedim. O da; ”Allah’ım! Ebu Hureyre’nin annesine hidayet ver” diye dua etti.
Anneme aldığım bu güzel dua müjdesini haber vermek için tekrar hızlıca eve doğru yola çıktım. Eve geldiğimde kapının kapalı olduğunu gördüm. Kapının arkasından su şırıltısı seslerini işittim. Annem geldiğimi anladı ve “Oğlum sen misin?” diye sordu. Ben “Evet “ cevabını verdim. Bunun üzerine giysisini giydi ve örtüye bürünmüş halde kapıyı açtı.”
Bana; ”Allah’tan başka ilah yoktur, Muhammed’in O’nun kulu ve Rasulu olduğuna şehadet ederim” dedi.
Üzüntüden ağlayarak ayrıldığım evime şimdi sevinçten ağlayarak girdim. Bu durumu Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’e haber vermek için yanına gittim.
Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem buna sevindi. Bunun üzerine ben;”Beni ve annemi bütün müslümanların sevmesi için dua et”dedim. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem; ”Allah’ım! Şu kulunu ve annesini mü’minlere sevdir”diye dua etti.
(Ahmed b.Hanbel; Müsned)
2. |
Hatıra:
Bir keresinde Ebu Hureyre radıyallahu anh çok şiddetli bir açlık çekince evinden dışarı çıktı. Dışarıda Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in ashabından bazılarıyla karşılaştı. Onlar; “Ey Ebu Hureyre! Seni bu saatte çıkaran nedir?” diye sorunca “Beni dışarı çıkaran açlıktan başka bir şey değildir” dedi.
Kalktık ve Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in yanına gittik.
Ebu Hureyre şöyle devam ediyor:
Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem; ”Sizi bu saatte buraya getiren nedir?” diye sordu.
Biz; “Açlık” diye karşılık verdik.
Bunun üzerine Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem bir tabak içinde hurma getirdi. Her birimize iki hurma verdi ve; “Bu iki hurmayı yiyin. Üzerine de su için. Muhakkak bu iki hurma bu gün için size yeter”dedi.
Ben bir hurmayı yedim, diğerini sakladım. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem bu durumu fark edince; “Ey Ebu Hureyre! Diğer hurmayı neden sakladın?” diye sordu.
Ben: “Onu annem için sakladım” diye cevap verdim.
Bunun üzerine bana: “Onu ye! Annen için de sana iki hurma vereceğim” dedi.
Ben de onu yedim. Annem için bana iki hurma daha verdi. (İbn Hibban)
3. |
Hatıra:
Ebu Murre anlatıyor:
“Ebu Hureyre dışarı çıkmak istediği zaman, annesinin kapısında durup:
“Ey anneciğim! Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi senin üzerine olsun.”derdi.
Annesi de:”Ey oğulcuğum! Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi senin de üzerine olsun” derdi.
Ebu Hureyre; “Küçükken beni yetiştirdiğin için Allah sana rahmet etsin” der, annesi de: ”Ey oğulcuğum! Allah sana da rahmet etsin. Büyükken bana hürmetkar davrandığın için Allah senin hayrını versin ve senden razı olsun” derdi.
(Buhari; Edebu’l Müfred)
Şimdi Kardeşim!
Bu üç hatırayı hayatına bakarak düşün.
Eğer bu konuda eksiklik varsa hayatında, bu eksikliği bir an önce gidermen gerektiğini çok iyi bil. Bu konuda da hızlı davran. Çünkü ölümün bize ne zaman geleceğini bilmiyoruz.
Yine şunu da unutma(!), hadis-i şerifte “cennet annelerin ayakları altındadır” buyrulmaktadır. Hadiste “Kadın” değil de “Anne” ifadesinin kullanılması bize bir şeyleri hatırlatmalı.
“Annenin” yanında bulunan “bir cennet anahtarı” ve “değerli bir hazine” olduğunu aklımızdan hiç ama hiç çıkarmayalım.
a