İslâm Dünyasındaki Kâşifler – Cihan Malay / 2019 Ekim / 83. Sayı
Künyesi Ebu Abdullah, asıl ismi Muhammed b. Câbir b. Sinân el-Harrânî olup Harran’ın Battân[1] bölgesinde doğmasına nisbetle “Battânî” olarak tanınmış olan Battânî, 858 yılında dünyaya gelmiştir.
Bilim dünyasında astronomi alanında yaptığı öncü çalışmalarla gelmiş geçmiş en meşhur 20 astronum arasında adına yer verilen Battânî, Batı’da “Albetanius, Albategnus veya Albategni” şeklinde anılır.
Acı bir gerçek olarak diğer bazı ilim ve bilim adamlarımızda olduğu gibi Battânî hakkında da çok detay bilgilere kaynaklarımızda rastlanmamaktadır.
Doğum tarihi ve çocukluğu hakkında çok net bilgilere sahip olamayışımız, bu dönemler hakkında bilgi vermemize engel olmaktadır. Bunun nedeni hakkındaki acizane kanaatimiz, bu ve benzeri kimselerin hayatları hakkındaki bilgilerden ziyade yaptıklarıyla anılmalarını ön plana çıkarmış olmalarındandır. (Allah en iyisini bilir.)
Astronomi Alanındaki Çalışmaları
Babası meşhur astronomi aletleri ustası Câbir b. Sinân el-Harrânî olduğu görüşü ağır basan Battânî, babasından etkilenerek küçük yaşlarda astronomi ile ilgilenmeye başlar. Nitekim babasından öğrendikleri ile daha sonraları kendisi de astronomi aletleri icat ve imal alanında maharetli bir kişiliğe sahip olması bu durumunun doğal bir sonucu olmuştur.
Gençlik döneminde bilimsel alanda çalışmaların yoğunlaştığı Fırat Nehri’nin sahil kasabalarından Rakka’ya[2] giden Battânî, ömrünün büyük bir kısmını burada geçirir. Kaynaklarımızda 42 yıl gibi bir zaman diliminden bahsedilmektedir. (877-929)
Rakka’da rasathane (gözlem evi) kurarak çalışmalarda bulunan Battânî, güneş, ay ve gezegenlerde meydana gelen değişiklikler üzerinde çalışmalarda bulunmuştur. Şahsi servetiyle zamanın en yeni rasat aletlerini alarak, rasathanede gözlemlerde bulundu.
Gözlemevinde yaptığı gözlemleri “Kitâbü’z-Zîc (Zîc-i Sâbî)” adlı astronomi cetvelinde/kataloğunda toplar.
Bu alanda Battânî’nin yaptığı bazı çalışmalar;
– Güneşin dünyadan en uzak noktadaki hareketini keşfederek, dünyaya göre güneşin yörünge eğimini ve dünyanın dönüş eksenindeki değişme değerlerini keşfetmesi
– Ayın boylamda ortalama hareketini tespit çalışması
– Güneş ve ayın görünür çaplarının ölçülmesi ve güneşin bir yıl, ayın ise anormal ay zarfında değişimlerinin bulunması
Bunun sonucu olarak Batlamyus’un imkânsız dediği halka şeklinde güneş tutulmasının mümkün olduğu sonucunun çıkarılması ve ayın tutulma derecesinin hesabı için çok sağlam bir metodun geliştirilmesi.
– Güneş ve ay tutulması tespit çalışmaları
– Ayın görülme şartlarını tayin etmeye yarayan bir usûl geliştirmesi
– Sıfırdan 90 dereceye kadar açıların trigonometrik değerlerini hesaplaması
– Yaptığı gözlemlerle 489 yıldızı sınıflaması
– Güneş yılını 365 gün, 5 saat, 46 dakika, 32 saniye olarak kendi döneminde günümüzdeki 365 gün, 5 saat, 48 dakika, 46 saniye değerine çok yakın bir şekilde tespit etmesi
– İslâm coğrafyalarında kıblenin tayininde yardımcı olacak çalışmaları
– Kendisinden beş asır sonra gelen Kopernik’in 23 derece, 35 dakika olarak bulduğu dünyanın ekliptik[3] eğimini 23 derece hesaplayarak günümüzle arasında yirmi dakikalık bir farkla hesaplaması.
Ekliptik ve Ekvator Arasındaki Eğim[4]
Değerler gerçek değerlerle karşılaştırıldığında, ölçüm yapılan yıla ilişkin gerçek değere en yakın değerin Battânî tarafından verilen değer ile Alphonsine Tabloları‘nda verilen değer olduğu görülmektedir.
Kaynaklarda onunla ilgili, “Akranları ve çağdaşları arasında hiç kimse Battânî kadar gezegen ve yıldızları doğru rasat yapmakta ulaştığı dereceye ulaşmamış, sonrasında da onun gibisi gelmemiştir” şeklinde açıklamalar bulunulmaktadır.[5]
İbn Nedîm onun bu alandaki marifetlerini şu sözler ile övmektedir: “El-Battânî, geometri, nazarî ve amelî astronomi ve astrolojide önde gelen bir bilgin ve meşhur gözlemcilerden birisidir. Güneş ve ay hakkında şahsi gözlemleri ile onların hareketleri hakkında Batlamyus‘un “Almacestî”sinde verilen bilgilerden daha doğru bilgileri içeren ve cetvellerin bulunduğu bir eser yazmıştır… İslâm dünyasında, Batlamyus‘un ―Kitâbu‘l-Erba’a (Tetrabiblos) üzerine yazdığı şerhinde olduğu şekliyle yıldızları gözlemde ve onların hareketlerini tetkikte onun gibi kemâle erişmiş başka bir kimse yoktur…”[6]
Battânî‘nin astronomik gözlemlerinden oluşturulmuş ve “Kurtuba Takvimi” adını taşıyan bir eser hazırlanmıştır. Bu eser çiftçiler ve tarımla uğraşanlar için bir el kitabı olarak kullanılmıştır. Takvim bugün bile halk arasında İspanya ‘da kullanıldığı bilinmektedir.[7]
Kendisinden sonra bu alanda önde gelen isimlerden Kopernik, Tycho Brahe ve G. B. Ricioli gibi bilim alanında öne çıkmış kimseler kendisinden ve eserinden çokça istifade etmiştir. Nitekim Kopernik (1473–1543), “Gök Kürelerinin Hareketi” adlı eserinde Battânî‘den çokça alıntı yapmıştır.
Kepler ve Galileo da onun gözlemlerine sıkça başvurmuşlardır.
Onun astronomi alanındaki hizmetlerine bir vefa borcu olarak aydaki bir kratere “Albategnus (el-Batânî)” adı verilmiştir.
Matematik Alanında Çalışmaları
Astronomi alanındaki çalışmalarıyla her ne kadar bilinse de Battânî, matematik alanında da çalışmalarda bulunmuştur. Aslında astronomi alanındaki çalışmalarda bulunanların hesaplamalar vs. durumlardan dolayı matematik alanında çalışmalarda bulunmasından daha doğal bir şey yoktur. Nitekim Battânî de bu durumun doğal sonucu olarak matematik alanında dönemin önde gelenleri arasında yerini almıştır. Onun için şöyle denilmiştir: “Matematiği astronomiye tatbik ederek ‘Teorik Astronomi‘ye ışık tutmuştur.”[8]
Onun matematik alanındaki otoriter yerini matematik/hesaplama alanında önemli bir boşluğu dolduran trigonometrinin öncülüğünü yapması göstermektedir. Nitekim bu konuda kendisi trigonometriyi sistemleştirenler arasında ilklerden kabul edilmiştir. Sinüs, kosinüs, tanjant, kotanjant, sekant ve kosekantı gerçek anlamda ilk defa kullanan bilim adamının Battânî olduğu söylenmektedir.
Onun matematikte geliştirdiği bazı formüller şunlardır:
M.Charles, “Geometride Metodların Tarihî Görünümü” adlı eserinde Battânî´den söz ederken, onun sinüs ve kosinüs tabirlerini ilk kullanan kişi olduğunu ifade eder ve bu tabirleri güneş saati hesaplamasında bulduğunu, ona “uzayan gölge” adını verdiğini, buna modern geometride “tanjant” dendiğini belirtir.
İslâm Tarihi Araştırıcılarından Prof. Philip K. Hitti “Muhtasar Arap Tarihi” eserinde şunları kaydeder: “Şüphesiz matematik bilginleri tanjant hakkında Battânî´den ancak beş asır sonra bilgi sahibi olabildiler.”
Vefatı
Bir ilim ve bilim adamı ardında büyük bir ilmi miras bırakan Battânî, bir sebeple Bağdat’a gider ve 317’de (929) dönüş yolunda Halife Mu‘tasım tarafından Samarra yakınlarında yaptırılmış olan Kasrü’l-Cis’te vefat eder.”
Allah kendisinden razı olsun.
Eserleri
1. Kitâbü’z-Zîc
“el-Câmi’ fî hisâbi’n-nücûm ve mevâzı’i mesîrihe’l-mümtehan” ve “ez-Zîcü’s-Sâbi’î” adıyla da anılan eser, kendisinden sonra astronomi ilmine merak duyanlara büyük katkılar sağlamıştır. Eser aynı zamanda onun Doğu ve Batı’da alanında büyük bir şahsiyet olarak tanınmasına olanak sağlamıştır.
VII. yüzyıldan önce “astronomik gözlem sonuçları tablosu” anlamında kullanılan “zîc” kelimesi daha sonraları “astronomi risâlesi” anlamında kullanılmıştır.
Eserin mukaddimesi şöyledir: “Tüm övgüler her şeyin ve her sözün sahibi olan, her şeyi insanlar şeyi insanlar faydalansın diye yaratarak en iyi şekilde yapan yüce Allah’a mahsustur… Tüm övgüler ilmi ve kudretiyle yaratılanları yaratan, isteğine göre onları düzenleyen Allah’a mahsustur. “O, her şeyi ilmiyle kuşatır.” [9] ve “O her şeyi bir bir saymıştır.”[10] , “…Göklerde ve yerde bir zerre miktarı dahi O’ndan (ilminden) gizli kalmaz. Daha küçük ya da daha büyük hiçbir şey yoktur ki kitapta apaçık yer almasın.”[11] Böylece şahitlik ederim ki Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur, Allah birdir ve O’nun ortağı yoktur ve yine şahitlik ederim ki Hz. Muhammed O’nun kulu ve elçisidir…”
Uzun süre bu bilime yöneldikten ve kendimi bu konuda çalışmalara adadıktan sonra yıldızların hareketleri konusunda yazılmış kitapların kendi içinde farklı olduklarını (uyuşmadıklarını) ve bazı yazarların, yapıtları ve birincil kaynakları kullanırken hata yaptıklarını anladım. Yeni gözlemler eskilerle bir araya getirilince, zamanın ilerlemesi ile yıldızların hareketlerinde ne gibi değişiklikler meydana geldiğini ve ekliptiğin eğiminden dolayı aritmetiğin (hesabın) türlerinde, güneş ve ay tutulmalarının zamanlarına göre belirlenen tablolarda neyin değiştirilmesi gerektiğini anladım…
İşte bu yüzden bu konular üzerine bir kitap yazdım. Bu kitapta güçlükleri açıklayarak (karmaşık şeylere açıklık getirerek), kapalı şeyleri aydınlatarak hem bilimin gizli ilkelerini hem de özellikle nerede kullanıldığını gözler önüne sererek, bunu (bu kitabı) çalışanlara ve izleyenlere kolay yolu gösterdim.”[12]
Mukaddimeden anlaşılacağı üzere Battânî, kendinden önceki çalışmalarda gördüğü hata ve ihtilâflar yüzünden böyle bir kitap yazmaya ihtiyaç duyduğunu ifade ettikten sonra yeni gözlemlere dayanarak bunlara dair yaptığı düzenlemelerin olduğunu söyler.
Astronomi ve küresel trigonometrinin gelişmesinde çok büyük rol oynayan eser, üç asır sonra Batı’da Latince’ye tercüme edilmiştir.
İspanya Kralı Alfonso el Sabio’nun emriyle yine XII. yüzyılda Arapça aslından İspanyolca’ya da tercüme edilmiştir.
2. Kitâbü Ma’rifeti metâli’i’l-bürûc fîmâ beyne erbâ’i’l-felek
3. Risâle fî tahkıki akdâri’l-ittisâlât
4. Şerhu’l-makaleti’l-erba’a li-Batlamyûs (Batlamyus’un Dört Kitap Adlı Eserinin Şerhi)
5. Kitâbu fî Dalâ‘ili‘l-Kırânât ve‘l-Kusûfat.
Kaynaklarda Battânî’ye isnat edilen daha başka eserler olduğu söylense de bunların ona ait olduğu kesin değildir.
————————-
Kaynaklar
Müftüoğlu, Ferruh. “Bettânî”, TDV İslâm Ansiklopedisi, c:6, s.9-10.
I. Uluslararası Katılımlı Bilim, Din ve Felsefe Tarihinde Harran Okulu Sempozyumu, 28-30 Nisan, c.1, Şanlıurfa, 2006.
Vural, Cuma. Türk ve Müslüman Bilim Adamları, Liya Kitap.
Türkoğlu, Melisa. İnsanlık İçin Matematik: Battani, Maviçatı Yayınları
[1]. Bazı kaynaklarda Bettân diye adlandırılmıştır.
[2]. Günümüzde Irak toprakları içerisinde yer alan Rakka, o dönemde Suriye toprakları içerisinde yer almaktadır.
[3]. Ekliptik: Yer’in Güneş çevresinde izlediği yörüngenin içinde bulunduğu düzlemdir.
[4]. Yavuz Unat, I. Uluslararası Katılımlı Bilim, Din ve Felsefe Tarihinde Harran Okulu Sempozyumu, Şanlıurfa, 2006, s.364.
[5]. Seyfettin Kaya, Selçuklular Döneminde Astronomi, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, s.66, Elâzığ-2018.
[6]. Mehmet Bayraktar, I. Uluslararası Katılımlı Bilim, Din ve Felsefe Tarihinde Harran Okulu Sempozyumu, Şanlıurfa, 2006, s.340.
[7]. Mehmet Bayrakdar, agm, s.344.
[8]. Halil Bayraktar, İslâm Medeniyetinin Bilim ve Teknolojiye Katkıları
[9]. Talak, 12.
[10]. Cin, 28.
[11]. Sebe, 3.
[12]. Publications of the Inst,tute for the History of Arabic-İslâmic Science, Islamic Mathematics and Astronomy, Ed. Fuad Sezgin, c.11, s.4-6. Çeviren: S. Ertan Tağman – Serap Kalaycıoğlu.