Nebevi Aile – Halime Yılmaz / 2015 Temmuz / 32. Sayı
Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah içindir. Allah’ın selamı Muhammed (s.a.v)’e, onun ashabına ve tüm Müslümanların üzerine olsun.
Bu döneme hürriyete karşı birinci atılım, birinci kaprisler çağı gibi isimlerde verilmektedir. Çocuk benliğini bu dönemde keşfeder. Bu keşif iyi olmaz, başarılı atlatılmazsa bencil bir tipin ortaya çıkması çok doğaldır. Ve ileriki yıllarda bu zaafın telafi edilmesi çok zorlaşır. Bunu şöyle bir örnekle açıklayabiliriz: Bir camın kırılması veya kırılmaması önceden alacağımız tedbire bağlıdır. Kırılmadan önce biraz dikkat edilirse ve tedbir alınırsa cam kırılmaz, dolayısıyla mesele kalmaz. Tedbirsizlik ve dikkatsizlik sebebiyle cam kırılırsa iş zorlaşır. Bu cam parçalarını eski haline döndürmek için çok uğraş gerekecektir. Camlar toplanıp fabrikasına gönderilir ve bir usta tarafından tekrar cam haline getirilebilir. Çevresine ve ailesine karşı hürriyete, özgürlüğe ilk adımını atan çocukta bu cam misalidir. Daha kırılmadan işler kolaylaşırsa işler daha da kolaylaşacaktır. Ama tedbir alınması gerekenler yapılmazsa ilerde bir uzman yardımı gerektirecek kadar sorunlar ortaya çıkabilir. Küçük bir dikkat ikinci zahmetli yoldan insanı kurtarır. En iyisi, bu dönemi anne babanın iyi tanıyarak, buna uygun davranışları benimseyebilmeleridir.
3 yaşındaki çocuk adeta dünyayı keşfetmeye çalışır. Bunun için kırar, döker, duvarları çizer, etrafı karıştırır. Önüne çıkan engellerde kızgınlık gösterir. Aynı yeni hastalıktan kalkmış bir kişi gibi düşünün. Odada dolaşmaya başladığı zaman engellenirse sinirlenir. Ve bu onun azmini kırabilir. Hâlbuki ayağa kalkıp dolaştığı için sevinç duymamız gerekmektedir. Bu yaştaki çocukta böyledir. O özlemle yürümeyi, gelişmeyi, bilgisini arttırmak için etrafını karıştırmayı arzulamaktadır. Bu sebeple önüne sürekli engel koyarak onu kızdırmak ve karşı tepki vermesine sebep olmak yerine ona bu arzusunu yerine getirebileceği alternatif ortamlar bulmalıyız. Onun için bir köşe, bir oda ayırabilir yada enerjisini atmasını sağlamak ve sık sık vakit buldukça etrafı keşfetmesine yardımcı olmak için oyun parklarına ve oyun bahçelerine götürülebilir.
Çocuk bu çağda çevreden ve aileden adeta çözülerek hürriyet yolunda ilk merhaleyi aşar. Amaç ileride tek başına hayatını yaşayabilecek hale gelmesidir. Bunun ilk sınavı bu dönemde verilmektedir. Bu yaşta çocuk çok kaprislidir. Anne babasına karşı koymadan rahat edemez. Hemen hemen her şeye HAYIR cevabını verdiğine şahit olursunuz. Ama endişeye mahal yoktur. Bu gayet normaldir. Çünkü çocuğunuz bu yaşta kendi öz kuvvetini denemekte, kendini kabul ettirmeye çalışmaktadır. İleriki yıllarda geçireceği buhran dönemine güç toplayacaktır. Sosyal hayatta kendine bir yer edinmek için zemin hazırlamaktadır.
Bütün bunlar normaldir. Çocuğunuzun gelişiminin evrenin bir neticesidir. Bunlar bilinmezse aile içi çatışmalar çıkabilir. Ve çocuğun bu kaprisleri daha da büyüyebilir. Ve hayat anne baba için çekilmez bir hale gelebilir. Oysa buna hiç gerek yoktur.
Çocuğun gelişimi ve yaşı gereği bu davranışlarının normal olduğu karı koca tarafından bilinip gereken neyse yapılırsa sorun ortadan kalkacaktır. Bu yaşta çocuklar keşif meraklısı olduklarından kırıp dökmeyi sevdiklerinden evde kırılacak eşyalar kaldırılabilir. En güzeli de bahçede, öyle bir imkân yoksa da parklarda kontrolümüz altında oynayarak bu ihtiyaçları giderilmeye çalışılmalıdır. Ancak bu kontrol sürekli müdahale olarak anlaşılmamalıdır. Onun canına veya çevreye zarar vermesini önlemek amacıyla onu takip etmek gerekir. Her adımında müdahale etmek ona zarar verir. Bu yaşta çocuğa pahalı oyuncaklar yerine üst üste koyup şekiller yapabileceği tahta küpler, sepet, bozuk telefon, evde kullanılmayan yazı makineleri (daktilo) vb. oyuncaklar kaslarını ve duygularını geliştirmek için daha yararlıdır.
Bu tahta küpler evde baba tarafından farklı renklere boyanıp imkân varsa farklı ölçülerde alınırsa bu dönemi yaşayan çocukların pek işine yarar. Çocuk bunları üst üste koyarak türlü şekiller yapmak ister. Hem zararsız hem ucuz ve kullanışlı araçlar olurlar. Tabi yutamayacakları kadar büyük olmalıdır.
Anne babalar bu yaştaki çocukların en çok GÜRÜLTÜ yapmalarından şikayetlenir. Ama bu endişe edilecek bir şey değildir. Çocuğun normal gelişimi açısından gürültü yapması bir gereksinimdir. Asılında, fazla sessiz çocuklar çok hareketli çocuklardan daha çok endişe uyandırmalıdır. Anne babalar çocuklarının söz dinlememesinden şikayetlenir. Aslında onlardan bazı şeyler istemek ve almak, söz dinletmek yazımızın sonunda izah edeceğimiz maddeler yerine getirilirse kolaylaşır. Örneğin gerçek sevgi ve tolerans görmüş çocuklar anne babalarının otoritelerini daha rahatlıkla kabul eder ve onlara itaat ederler.
Bu yaş döneminde çocukken bir şey isterken öncelikle bunun istenebilecek şey olup olmadığına iyi karar vermeliyiz sonrada yapacağımız en önemli şey KARARLILIKTIR. Mesela bu yaşta televizyon seyredip seyretmeyeceği konusunda ciddi ve tutarlı karar almalı ve istikrarlı bir şekilde uygulamalıyız. Bir gün öyle, bir gün böyle davranışlar sergilemek çocuğu da aileyi de mutsuzluğa götürür. Çocuğu eğitenlerin bir süre sonra çocuk karşısında etkisiz hale gelmeleri bundandır. Daha önce söylediğimiz gibi bu dönem KAPRİSLER dönemidir.
Yapacağımız şey net ve açıktır;
Tehlikesizce yaptığı şeyleri yapmasına müsaade etmek
Kaprislerini görmezden gelmek
Yapması gereken işlerde sükûnet ve değişmeyen bir ses tonuyla eğitmek
Size bir soru: Çocuğunuzun ilaca ihtiyacı olsa almayacak mısınız?
Elbette alırsınız. O halde bu yaştaki çocuğunuzun kaslarını ve duygularını geliştirmek için kırmaya, kapıları karalamaya ihtiyacı var. Bırakalım duvarları karalasın, kapıları çizsin mi? Olur mu öyle şey? Dediğinizi duyar gibiyim.
Elbette ki bütün evi kırıp dökmesine, bütün duvarları karalamasına izin verin demiyoruz. Süslü eşyalar, süslü duvarlar her zaman yapılabilir ama çocuk büyüyünce, onun giden çağını tekrar getirmek mümkün değildir. O yüzden onun keşfe çıktığı yerlerde kırılacak eşyaları kaldırıp bu dönem geçene kadar belli oranda etrafı çizip dağıtmasına hoşgörüyle yaklaşmalıyız. Buradan bütün evin duvarlarını çizmesine izin verilmeli yada eline bir çekiç verin duvarları kırsın demek istemiyoruz. Çocuk bu yaşta eline kalemi aldımı, annesi görmeden bir yeri çizer. En azından kendine ait çizebileceği bir duvarı ya da tahtasının olması sağlanabilir. Çünkü bu dönem geçicidir. Şimdi duvarların çoğu bir bezle silinip çıkarılabilecek şekilde boyanmaktadır.
Çocuğa zaten yapması gereken işlerde yemek yemesi, uyuması vb. ona ödül vermeye, bir şeyler vadetmeye lüzum yoktur. Bu bir yanlışlık olacaktır. Zira bunlar ödül gerektirecek şeyler değildir.
Çünkü ileride çocuk bu durumu kullanabilir. Her yemek yediğinde her uyuduğunda ödül vermek zaten buhran döneminde olan çocuğu daha kaprisli yapar. Bu dönemde erkek çocuk anneyi, kız babayı kıskanır. Öyle ki bazen anne baba sarılınca ayırmaya çalışabilirler. Anne babanın yapması gereken şey aldırmazlık ile baskı arasında güzel bir denge kurmaktır. Anne sevginin, baba otoritenin temsilcisi olmalıdır. Anne baba rol değiştirmemelidir. Her bunalım döneminde olduğu gibi bu dönemde de çocukta ACİZLİK duygusu vardır. İçe kapalı çocuklar bu dönemde içe kapanmaya başlar. Anne babanın yanlış tavırları da bunu daha da körükler.
Bu yaştan itibaren aile içinde herkesin aynı muameleyi görmemesi gerektiği onlara kıskançlık duygusu doğurmadan anlatılması ve bu gerçek kabul ettirilebilmelidir.
Sevgide ve eşya alımında onlara EŞİTLİK değil, ADALET duygusunun ön planda tutulması öğretilmelidir. 6 yaşındaki aslıya çikolata verilir, 3 yaşındaki Ayşe’ye dokunduğu için verilmez. Başka şey verilir. 12 yaşındaki Mehmet’e büyük olduğu için daha çok çikolata verilir. Bunu çocuklar bu yaşta öğrenmeli, sindirmelidir. Sonuç olarak şunlar söylenebilir:
3 yaş buhran, bunalım dönemidir. Bu yaşın sonunda çocuk ilk hürriyetini elde etmiş olacaktır. Bu yaşta gösterdiği tepkiler özgürlüğe doğru ilerlemek için yaşadığı sonuçlardır. Bu da sıkıntısız geçmez. Bu dönemin sonunda çocuk acizlikten, bağımlılıktan kendini idare etmeye hatta başkalarını idare edebilecek hale gelecektir. Bu da onun için büyük bir sorundur.
Örneğin bir öğrencinin bilmediklerini öğrenmek için ders çalışıp yerine göre sıkılması, uykusuz kalması, eğlencelerinden fedakârlık yapması gerekir. Bunun sonunda sınav verecektir ve biraz daha mutluluk yolunda merhale geçecektir. Çocuğun 3 yaş dönemi de bu şekilde yorumlanabilir.
Bu kaprisler karşısında heyecana kapılmamalı, çocuğa bağırmamalı, yüzüne normal dozun üzerinde gülünmemelidir. O zaman kaprislerini arttırıp onlara sığınır. Fakat bu kaprislerin geçip gitmesi bilinçli bir şekilde beklenmelidir. Sözün kısası şu 5 maddeyi dengeli şekilde bu dönemde verebilmemiz işimizi oldukça kolaylaştırır.
Sevgi
Tolerans (hoşgörü)
Otorite
Sabır
İnanma
Bir dahaki yazımızda, 3 yaş buhran döneminde anne babalara ilaç gibi gelecek bu 5 maddeyi açıklayacağız inşallah.
Anlattıklarımızın okuyucularımıza fayda vermesi duasıyla… Varsa hata benden, başarı ise Allah’tandır. Velhamdülillahi rabbil alemin…
————————-
Kaynak:
Çocuk ve Gençte Sosyal Gelişim; Prof. Dr. Kemal Çakmaklı