Kadınların Mahremsiz Yolculuğa Çıkması

Güncel Fıkıh – Fetva Komisyonu / 2022 Haziran / 115. Sayı

Alemlerin Rabbi olan Allah’a hamd eder; Peygamberlerin Efendisi Hz. Muhammed Mustafa’ya salat ve selam ederiz.

İmdi; son dönemlerde kadınların yanlarında mahremleri bulunmaksızın tek başlarına veya kadın arkadaşlarıyla birlikte yolculuğa çıkmaları artmış ve bu durumun caiz olup olmadığı tartışılmaya başlanmıştır. Esas itibarıyla dört mezhebin ittifakıyla caiz görülmeyen bu durum hakkında güncel konular hakkında fetva vermekle iştigal eden bazı kimselerin görüş beyan etmeleri kafalarda karışıklığa sebep olmuş ve fıkhen uygun görülmeyen bu hususun Müslüman toplumlarda iyice yayılması sonucunu doğurmuştur. Ayrıca demokrasinin ve ferdi özgürlüklerin revaç bulması neticesinde bu konunun caiz olmadığını beyan etmek, toplumun büyük bir kesimi tarafından garipsenen bir hâl almıştır. Bu da toplumun İslam fıkhından ne kadar uzaklaştığının acı bir ifadesidir. 

Durumun ciddiyeti ve toplumun büyük çoğunluğunun dört mezhebin de ittifakıyla haram kabul edilen bu ameli işlemeleri sebebiyle ilmî komisyon tarafından konu incelenmiştir. Konu hakkında özetle şunları beyan edelim:

1) Konu Hakkında Varid Olan Hadisler

a) Kadınların bir günlük yolculuğa mahremsiz olarak çıkmalarını yasaklayan hadisler:

Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular ki: “Allah’a ve ahiret gününe inanan bir kadına, bir gece- gündüz devam edecek bir mesafeye, yanında bir mahremi olmadıkça gitmesi helal değildir.”

b) Kadınların iki günlük yolculuğa mahremsiz olarak çıkmalarını yasaklayan hadisler:

Ebu Saîd el-Hudri radıyallahu anhu dedi ki: Ben Hz. Peygamber’den son derece dikkatimi çeken ve hayretimi toplayan dört hikmetli şey işittim. (Bunlardan biri): “Yanında kocası yahut kendisine nikâh düşmeyen bir yakını bulunmaksızın bir kadın, iki günlük mesafeye yolculuk etmesin.”

c) Kadınların üç günlük yolculuğa mahremsiz olarak çıkmalarını yasaklayan hadisler: Abdullah b. Ömer radıyallahu anhuma dedi ki: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem: “Bir kadın, yanında kendisine nikâh düşmeyen bir mahremi bulunmaksızın üç günlük bir yolculuğa çıkamaz/çıkmasın” buyurmuştur. 

d) Kadınların her türlü yolculuğa mahremsiz olarak çıkmalarını yasaklayan hadisler:                                                                                           

Abdullah b. Abbas radıyallahu anhuma dedi ki: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Hiçbir kadın yanında bir mahremi olmadıkça sefere çıkmasın; beraberinde mahremi bulunmadıkça kadının yanına hiçbir erkek girmesin.” Hz. Peygamber’in bu uyarısı üzerine sahabilerden biri: “Ya Rasûlallah! Ben şu askerler içinde gazaya çıkmak üzere yazıldım. Hâlbuki hanımım hac yapmak istiyor (Ne buyurursun)?” diye sordu. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Sen de hanımınla beraber git!” buyurdu. Kadının, yanında mahremi bulunmaksızın hac etmesini caiz görmeyen Hanefiler ve Hanbeliler bu hadisi delil getirmişlerdir.

İmam Nevevi rahimehullah şöyle demiştir:” İmam Müslim, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in “Bir kadın yanında mahremi olmaksızın üç günlük mesafeye çıkmasın”; diğer bir rivayette, “üç günden daha fazla”; diğer bir rivayette ise “Allah’a ve ahiret gününe iman eden bir kadın mahremi yanında olmaksızın üç gecelik yolculuğa çıkmasın”; diğer bir rivayette, “Kadın yanında eşi veya mahremi olmaksızın iki günlük bir mesafeye yolculuğa çıkmasın”; diğer bir rivayette, “Nebi sallallahu aleyhi ve sellem bir kadının iki günlük mesafeye yolculuğa çıkmasını nehyetti”;  diğer bir rivayette ise  “Müslüman bir kadına mahremi yanında olmaksızın bir gecelik mesafeye yola çıkması helal değildir”; başka bir rivayette, “Allah’a ve ahiret gününe iman eden bir kadının yanında mahremi olmaksızın bir günlük mesafeye yola çıkması helal değildir”; diğer bir rivayette ise  “Kadın mahremi olmaksızın sefer etmesin” şeklinde rivayet etmiştir. Bütün bunlar İmam Müslim’in rivayetleridir. 

Ebu Davud’un rivayetinde ise şu şekilde gelmiştir: “Kadın mahremi olmaksızın, bir beridlik mesafeye sefer etmesin.” Bir berid ise yarım günlük yoldur.

Âlimler şöyle demişlerdir: “Bu hadiste gelen lafızların farklılığının sebebi, soru soran kimselerin ve soru sorulan yerlerin farklılığıdır. Hadiste gelen “üç günlük yolculuğa çıkmasın” nehyinde; bir günlük, bir gecelik ve bir beridlik mesafelere yolculuğa çıkmanın mübah olduğu tasrih edilmemiştir.”

İmam Beyhaki şöyle dedi: Sanki Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’e “Mahremsiz olarak bir kadın üç günlük mesafeye çıkabilir mi?” diye soruldu. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem “Hayır” dedi. Bu sefer, “Mahremsiz iki günlük mesafeye çıkabilir mi?” diye soruldu. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem “Hayır” dedi. Bu sefer, “Mahremsiz bir günlük mesafeye çıkabilir mi?” diye soruldu. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem “Hayır” dedi. Aynı şekilde bir berid mesafesi de soruldu. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem aynı cevabı verdi. Bütün bu sahabiler Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’den işittikleri şekilde rivayet etmişlerdir. Tek bir raviden gelen farklı lafızları, farklı zamanlarda işitmiştir (farklı zamanlarda işitmesine hamledilir). Bu ravi bazen bu şekilde rivayet eder, bazen diğer lafızla rivayet eder. Bütün bu rivayetler sahihtir. Bütün bu gelen rivayetlerde kendisine sefer ismi verilen müddetin en alt sınırının ne olduğu hususunda bir tahdid (belirleme) yoktur. 

Sonuç olarak şu söylenebilir; Müslim’in rivayetlerinin sonuncusu olan İbn-i Abbas’ın rivayetinde gelen “Kadın mahremsiz yolculuğa çıkmasın” mutlak ifadesinden dolayı kadın; sefer olarak isimlendirilen bütün mesafelerde, yanında eşi veya mahremi bulunmaksızın yolculuğa çıkmaktan nehyedilmiştir. Bu mesafenin üç gün, iki gün, bir gün, bir berid veya başka bir miktar olması fark etmez. Allah en doğrusunu bilendir.”

2) Bu Konu Hakkında Mezheplerin Görüşleri     

Farz olan hac ve umre yolculuğu dışında kadının yanında mahremi bulunmaksızın yolculuğa çıkması dört mezhebe göre de caiz değildir. Farz olan hac ve umre konusunda Şafiî ve Maliki mezhebine göre yolun güvenli olması şartıyla kadının bir kadın topluluğu içinde hacca ve umreye gitmesi caizdir. Fakat diğer iki mezheb bunun için de koca veya mahrem şartı koşmuşlardır. Mezheblerin görüşleri özetle şu şekildedir:

a) Hanefi Mezhebi

Hanefi Mezhebine göre: Yanında mahremi ya da kocası bulunmayan kadının 90 kilometre kadar uzak olan bir yere gitmesi caiz değildir. Bu hususta hac, umre ve başka yolculuklar arasında fark yoktur. Ancak kadının yanında mahreminin veya kocasının bulunması haccın eda şartlarından biridir. 

Ergenlik çağına girdikten sonra -yaşlı bile olsa- bir bayanın yanında mahremi veya eşi olmadan hac için yola çıkması caiz değildir. Yolculuk esnasında yanında başka bayanların ve salih erkeklerin bulunması, bu hükmü değiştirmez. Eğer yolculuk hadislerde belirtilen süreden daha kısa sürecekse, bu durumda iddet beklemeyen kadınların hac yapması gerekir. Ancak Ebu Hanife ile Ebu Yusuf, zaman bozulduğu için kadının mahremi veya eşi olmadan bir gün sürecek yolculuğa (90 km’lik mesafenin üçte biri) çıkmalarını (tahrimen) mekruh görmüşlerdir. 

b) Şafiî Mezhebi 

Kadının hacca gidebilmesi için yanında kocası veya mahremi ya da güvenilir kadınların bulunması gerekir. Şafiî mezhebindeki bir görüşe göre güvenilir bir kadın yeterlidir. Bu hüküm farz olan hac ve umre ile ilgilidir. 

Kadınla birlikte ya kocası ya da nesep veya başka bağlarla mahremi olan veyahut güvenilir kadınlar bulunmalıdır. Çünkü kadının tek başına yola çıkması haramdır. Kadınların güvenilir ve ergenlik çağına ulaşmış olmaları şarttır. Ayrıca bu kadınlar topluluğunun en az dört kişi olmaları gerekir. Tek bir kadınla hacca çıkması vacip olmaz. 

Kadının nafile bir hac için veya benzeri farz olmayan yolculuklara çıkması caiz değildir. Tek başına çıkması caiz olmadığı gibi bir kadınla veya bir kadınlar grubu ile çıkması da caiz değildir. Fakat nafile bir hac için yanına mahrem alsa ve mahrem o yolculukta ölse, o kadın haccı tamamlayabilir. Bir de küfür diyarından İslam diyarına tek başına hicret etmesi caizdir. 

c)  Maliki Mezhebi

Malikilere göre farz olan hac konusunda bir gün bir gecelik yola bir kadının mahremsiz olarak tek başına çıkması caiz değildir. Fakat yanında mahremi ya da güvenebileceği arkadaşları bulunduğu takdirde böyle bir yolculuğa çıkmasında sakınca yoktur. Bu konuda güvenilir arkadaşlar topluluğunun kadın ve erkek olmalarında bir fark olmadığı gibi, kadının genç veya ihtiyar olmasında da bir fark yoktur. Mahremin de baliğ veya mümeyyiz olması arasında fark yoktur.

Fakat farz olan hac yolculuğu dışında kadın, nafile hac için veya herhangi meşru bir sefer için hiçbir şekilde yanında mahremi veya kocası olmadan yola çıkamaz. Sefer mesafesinin uzun veya kısa olması arasında herhangi bir fark yoktur.

Kadının mahremsiz olarak hacca gidebileceğini söyleyen Şafiî ve Malikiler şunları delil getirmişlerdir: 

Adiy b. Hâtim radıyallahu anhu şöyle rivayet etmiştir: Ben Hz. Peygamber’in yanında bulunduğum sırada bir adam gelip, fakirlikten şikâyet etti. Sonra başka bir kişi gelerek yol kesen eşkiyadan şikâyetçi oldu. Bunun üzerine Hz.Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem: “Adiyy! Sen Hîre şehrini gördün mü?” dedi. Ben; “Hayır, görmedim, fakat orası hakkında bana haber verildi, bilgim var,” dedim. Hz. Peygamber: “Eğer ömrün olur da yaşarsan, hevdeci içinde yolculuk eden kadının Hîre’den hareket edip, Allah’tan başka hiç kimseden korkmayarak Ka’be’yi tavaf edeceğini göreceksin” buyurdu.

Ebu İshak es- Sebiî dedi ki: “Ben Muğire b. Şu’be ‘nin Kûfe’de vali olduğu zamanda, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in hanımlarının üzerinde pelerin bulunan hevdeçler içerisinde hac ettiklerini gördüm.

Hz. Ömer, yaptığı en son hacda Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in hanımlarına izin verdi. Bununla birlikte Hz. Osman ve Abdurrahman b. Avf’ı da yanlarında gönderdi.

 d) Hanbeli Mezhebi

İmam Ahmed b. Hanbel’e göre kadının kocası ya da mahremi yoksa ona hac ibadeti vacip olmaz. İmam Ahmed’den meşhur olan görüş budur. Ahmed b. Hanbel’den nakledilen ikinci görüşe göre kadın, farz olan hac dışındaki yolculuklarda yanında kocası veya mahremi olmadan yolculuğa çıkamaz. 

Hanbelilere göre kadınlar için yolculukta eş veya mahrem şarttır. Eğer bunlardan biri yoksa kadına hac farz olmaz. Mezhepte tercih edilen görüş budur.

3) Konu Hakkında Bazı Âlimlerden Nakiller ve Konunun Özeti

İmam Beğavi şöyle der: “Âlimler, farz hac dışında kadının yanında kocası ya da mahremi bulunmaksızın yolculuk yapmasının caiz olmadığı hususunda icma etmişlerdir. Ancak bir kadın daru’l- harpte Müslüman olur veya esirken kurtulacak olsa böyle bir kadın İslam diyarına tek başına yolculuk yapabilir.

Hasan Karakaya Hoca dedi ki: İmam Kadı Iyad şöyle der: “Hac ve umre dışında kadının mahremsiz sefere çıkamayacağı hususunda âlimler ittifak etmişlerdir. Ancak kadının daru’l-küfürden hicret etmesi hariç; çünkü kadının oradan mahremsiz hicret etmesinin caiz olduğu hususunda ittifak etmişlerdir.”

Muhammed Ali es-Sabuni konu ile alakalı mezheplerin görüşlerini naklettikten sonra şöyle der:  “Ben derim ki; farz olan haccı İfa etmek için bile mahrem olmadan kadının yalnız yolculuğa çıkmasına müsamaha gösterilmiyorsa -ki hac, İslam’ın rükunlarından bir rükün olup, kadın erkek herkese farzdır-  İnsanlar nasıl olur da eğitim ve ilim talebi hücceti ile kızlarını sefere, uzak beldelere, ecnebi ülkelere, hem de mahremleri ya da kendilerine eşlik edecek akrabaları olmadan yolculuk yapmalarına müsamaha gösteriyorlar. Hiç şüphe yok ki bu durum insanların, İslam’ın adaplarına ve gerçek eğitime sarılmaktan uzak olduklarına işaret eder. Aynı zamanda saygınlığın ve kişiliğin kaybolduğuna işaret eder. Hatta öyle oldu ki kadınların sefer meselesi, süslenmeleri ve erkeklerle karışık ortamlarda bulunmaları tabii bir durum haline geldi. İnna lillahi ve inna ileyhi raciûn!

Mezheblerin görüşlerini aktardıktan sonra tüm görüşlere baktığımızda bu meseleyi üç başlık altında incelemek mümkündür:

a) Yolculuğun Farz bir Yolculuk Olması; 

Mezhep imamlarımızın genel anlamda ihtilaf ettikleri nokta burasıdır. Çünkü farz olmayan seferlerde kadının mahremsiz çıkmasının caiz olmadığı hususunda âlimler ittifak etmişlerdir. Sefer farz olduğu zaman ise, kadının mahremi dışındaki kişilerle hac seferine çıkması Şafiî ve Maliki mezheblerine göre caiz görülmüştür. Burada iki mezhebin de temel aldığı en önemli husus haccın farz olmasıdır. Nafile olan hac ve umrelerde bu iki mezhebe göre de kadının mahremsiz yolcuğa çıkması caiz değildir. 

Hanefi ve Hanbeli mezheblerine göre farz olsun veya olmasın bütün yolculuklarda kadının mahreminin bulunması şarttır. 

b) Seferin Zaruri Bir Yolculuk Olması;

Kadının hayatta hiçbir mahreminin veya akrabasının olmaması, ya da daru’l-küfürde esaretten kurtulmuş veya küfür diyarında Müslüman olup kaçan bir bayanın hicret etmesi gibi durumlarda zarurete binaen kadının tek başına yolculuk yapmasına ruhsat verilmiştir. İmam Nevevî şöyle der: “Ulema, kadının hac veya umre dışındaki bir iş için mahremsiz olarak yolculuğa çıkmasının caiz olmadığı hükmünde ittifak etmiştir. Sadece Dâru’l-harb’den (Dâru’l-İslam’a) hicret bundan istisna edilmiştir. Fukaha, Dâru’l-harb’deki kadının, yanında mahremi olmasa bile Dâru’l-İslam’a hicretle mükellef olduğu hükmünde ittifak etmiştir.

c) Seferin Mübah, ihtiyari, meşru ve normal bir sefer olup, din yönünden herhangi bir gerekliliği olmaması. 

Farz veya zaruri olan seferler dışındaki yolculuklarda dört mezhebe göre de kadının yanında mahreminin bulunması şarttır. Bu hususta konunun başında zikredilen hadisleri delil getirmişlerdir. 

Günümüzde bazı âlimler, kadının mahremsiz olarak yolculuk yapma yasağının illetinin yol emniyetinin bulunmaması olduğunu kabul ederek, günümüzde ulaşım ve iletişim araçlarının gelişmesinin bu güvensizliği ortadan kaldırdığını ve dolayısıyla kadının mahremsiz olarak yolculuğunun bu şartlarda caiz olduğunu söylemişlerdir. Ancak bu görüşün isabetli olduğunu söylemek mümkün değildir. Çünkü tıpkı sefer ruhsatlarının meşakkat hikmetine bağlı olması örneğinde olduğu gibi, burada da yol emniyetinin bulunmaması bu yasağın hikmetidir. Hikmetin bulunmaması ittifakla hükmü ortadan kaldırmaz. Nitekim meşakkat bulunmayan yolculuklarda sefer ruhsatları ortadan kalkmaz.

Diğer taraftan zina ve sebeplerinin en yoğun bir şekilde yaşandığı ve boşanma neticesinde ailelerin dağılmasının en önde gelen sebeplerinden birinin aldatma olduğu şu ahir zamanda fitnenin bulunmadığını söylemek ve yolculuklarda emniyetin bulunduğunu iddia etmek insafla bağdaşmaz. 

Bütün bu izahlar ışığında bizim de dört mezhebin ittifakını esas alarak farz ve zaruri yolculuklar dışında, kadının mahremsiz olarak yolculuğa çıkmasının caiz olmadığını tercih ettiğimizi belirtmeye her halde hacet yoktur.