Gazze Bize Yardım Et!

Serbest Köşe – Derya Fıçıcı / 2023 Kasım / 132. Sayı

Hayatlarımız abluka altında, kalplerimiz işgal edilmiş, tüm hücrelerimize girilmiş, duygularımız ters kelepçe tutuklu, zincirli dualarımız, klişeleşmiş sloganlarımız…

Gazze bize yardım et!

Kalplerimizin Kudüsleri tutsak; gözyaşı, hüzün yetmez onu hürleştirmeye…

Hürleşince geleceğiz bekle bizi ey Gazze!

Bir zindan ki, bilemezsin, her yanımızı gaflet sarmış, gözlerimiz açılmaz bu zehrin etkisinden.

Lüks ve refah zindanında ruhumuz işkencede. Altımızda döşeğimiz, üstümüzde yorganımız, sofralarımız ziyafet kuşatması altında. Anla sen ne çektiğimizi… Bir diyetten ötekine…

Gözlerimiz ekrana çivilenmiş. Akıllı telefonlarla vurulduk; kansız ölülerdik biz. Namlusuz silahlarla, imansız saha araçlarıyla vurulduk…

Demokratik sistemlerin, laik devletlerin işgal edilmiş toplumlarıyız biz. Ayağımda demokratik prangalar; zincirlerin sesleri ürkütür beni. Ah be Gazze, şimdi ben sana nasıl geleyim?

Emperyalist zehirlerle emzirildik her gün,

Starbucks’ta story çekmeden,

Whopper Menü yemeden,

Adidas ayakkabı giymeden,

Kıyafet kombinlemeden,

Plaza dili konuşmadan yaşanmaz bu zindanda.

Vurulduk ey Gazze…

Fosforlu, janjanlı hayatlarda vurulduk…

İmanımızdan, inancımızdan vurulduk…

Yürüyen cesetlerle dolu sokaklarımız, evler ise süslenmiş kabristan…

Sessiz çığlıklar, gök kubbeyi deliyor…

Ah Gazze!

İman dolu göğsünden bir dua infak et; aç ruhumuz imanla doysun.

Ferah kapısı bize, sevap kapısı sana açılsın…

Ah Gazze!

Senin sokakların şehit, bizim sokaklarımız rezil dolu.

Senin evlerin yıkık, bizim ise cesaretimiz…

Bir Aksa Tufanı geldi ümitleri yeşerten…

Zümrüdü Anka’nın efsanesi bitti; Zümrüdü Aksalar, Beni İsrail’in üzerine uçarken…

Kubbetu’s-Sahra demir kubbeyi deldi;

Şu tutsak yüreğimize bir can, bir heyecan geldi.

Özgürlük sevdası sardı beni,

Zümrüdü Aksalar gibi uçmak istiyorum;

Bütün zincirlerimi kırarak,

Bir Hayber, bir Bedir daha yazarak…

Dilimde kitabımdan bir tilavet:

“Rabbinin, fil sahiplerine ne yaptığını görmedin mi? Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı? Üzerlerine balçıktan pişirilmiş taşlar atan sürü sürü kuşlar gönderdi. Nihayet onları yenilmiş ekin yaprakları haline getirdi.” (Fil, 1-5)

“Hoşunuza gidecek bir şey daha var: Allah’ın yardımı ve yakın bir fetih! Haydi, müminleri müjdele.” (Saf, 13)

Hilal bir başka doğmuş… Fecrin rüzgârı, yüzümde…

Zeytin Dağı’ndan Mescidi Aksa’ya bakıyorum;

Buram buram şehadet kokuyor…

“Canımız, kanımız feda sana ey Aksa!” diye haykırıyor yiğitler;

Umman’dan, İdlip’ten, Bağdat’tan, İstanbul’dan, Hindikuş’tan, Çeçenya’dan, San’a’dan…

Selam ve dua ile…