Şer Odaklı Çizgi Film Ve Ölüm Oyunlarına Dikkat!

Nebevi Aile – Halime Yılmaz / 2019 Nisan / 77. Sayı

Bizleri İslâm ile hidayete erdiren Rabbimize hamd ederiz. Hidayet rehberimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’ e salat ve selâm olsun.

Hidayet, bu dünya hayatındaki en büyük nimettir. Yediğinin tadını alır, giydiğinin kıymetini bilir, elindeki nimetlerin değerini anlarsın. Tüm sahip olduklarını Allah için sever, O’ndan gelen her şeye rıza gözüyle bakarsın. Böylece “dünya cenneti” ile mükafatlandırılırsın.

Peygamber aleyhi’s selâm’ ın ifade buyurduğu gibi Allah ve Rasûlünü her şeyden fazla sevmek, sevdiğini Allah için sevmek ve iman ettikten sonra küfre dönmeyi ateşe atılmak gibi görmek, hayatının en önemli üç şiarı olur. İmanın tadına bunlarla varmışsındır. Sevdiklerinin hatta sevmediklerinin bile bunu tatmalarını istersin. Ama ne sen ne de ben hidayet edici değiliz. Bunu zamanla anlamaya başlarsın. Karşına Yusuf sûresi 103. ayet çıkar:

“Kendini zorlasan da insanların çoğu inanmazlar.”

Üzülür ama yine de yoluna devam edersin. Çevrendeki herkesi ıslah edemeyeceğini bilsen de en azından ailenden, çoluk-çocuğundan sorumlu olduğunu bilirsin. 

İbn Ömer radıyallahu anhuma’ dan rivayetle Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Hepiniz çobansınız. Hepiniz güttüğünüz sürüden sorumlusunuz. Amir, memurlarının çobanıdır. Erkek, ailesinin çobanıdır. Kadın da evinin ve çocuğunun çobanıdır. Netice itibarıyla hepiniz çobansınız ve hepiniz idare ettiklerinizden sorumlusunuz.”[1]

Tahrim Sûresi 6. Ayet bir bomba gibi düşer beynine:

“Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü, Allah’ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve kendilerine emredileni yerine getiren melekler vardır.”

Bu ayet ağır bir sorumluluk yükler sırtına. Çünkü onların cenneti veya cehennemi olacak yolu onlara sen göstereceksin. Çok dikkatli, uyanık, tuzaklara hazır bir gözle önde sen, arkada çocukların yürümelisin.

Temkinli adımlarla ilerlerken tek muhatabın ailen ve çocukların değil. Senin de bir ailen, akrabaların, arkadaşların ve tanıdıkların var. Kendine de zaman ayırmalısın. Tam da başkalarıyla meşgulken yanındaki evladını senin dikkatini dağıtarak, kendini güzel göstererek, “Bana güvenebilirsin, çocuğunu gönül rahatlığıyla bana teslim edebilirsin” sözleriyle seni kandırmaya çalışarak usulca çocuğunun elinden tutup azaba sürüklemek isteyen şeytanların varlıklarını unutmamalısın! Şeytan nasıl masum değilse, aletleri de masum değil!

Çağımızda şeytanların lehine kullandığı aletlerin en tehlikelisi İnternet ve TV. Eskiden anneler, çocuklarının dışarıdaki kötü alışkanlıkları olan çocuklarla arkadaşlık edip hata etmesinden korkardı. Bunun için tedbirler alırdı. Şimdi ise bu bile masum kaldı. O günleri arar hale geldik. Evimizin içinde cirit atan karanlık arkadaşlardan korkar olduk.

Elsa adını duydunuz mu? Umarım hiç duymamışsınızdır, çocuklarınız da hiç böyle bir isimle hemhal olmamıştır. Kendisi masum gibi görünen ama şer odaklarının iğrenç fikir ve kötü hedefleri için kullandıkları bir “çizgi film kahramanı!” Buzlar kraliçesiymiş. Disney’de yayınlanan ve çocukların çoğunun hayranlıkla seyrettiği ve hatta örnek aldığı bir çizgi film! Elsa’nın yeni filminin Kasım’da sinemaya gireceği söyleniyor. Fragmanı bile şimdiden 124 milyon defa izlenen film, yine en çok izlenenler arasına girecek. 52 dilde çevirisi yapılan filmi izlemeyen çocuk kalmayacak maalesef. Bilinçli, Allah’tan korkan ve İslâm ölçülerine dikkat eden seviyeli aileleri bundan istisna tutuyorum elbette. Allah onların sayısını artırsın.  

Aman dikkat! Elsa yeni bölümde lezbiyen. Bir bayana âşık olup onunla uygunsuz davranışlarda bulunacak. Ve bütün dünyadaki kız çocukları onu örnek alacak. Başımıza taşlar yağacak. Neler duyuyor nelere şahit olup da görmezden gelmeye alışıyor bu ümmet! Çocuklarımızın, geleceğimizin tertemiz beyinlerini iğrenç bir sapmayla kirletmeye çalışıyorlar. Lütfen dikkatli olalım. İzletmeyelim! 

Bu ve daha nice aynı hedef için yayınlanan çizgi filmlerde cinsel sapkınlığın en ileri seviyesi normalleştirilmeye çalışılacak. Nasıl razı oluyoruz anlamıyorum. Kendi rahatımız için hiç kontrol bile etmeden nasıl ciğerparelerimizi kirli ellere teslim ediyoruz. Daha önce ve halihazırda Rabbimizin İsra 32. ayette: “Zinaya yaklaşmayın. Şüphesiz o hayasızlık, iğrençlik ve kötü bir yoldur” buyurarak zinaya “yaklaşma” konusunda uyarmasına rağmen, zinanın normalleştirilmesi için film ve çizgi filmlerde uygunsuz sahneler teşhir edildiği halde hiçbir tepki vermediğimiz gibi buna da tepkisiz kalacağız. Gafletimizi kullanan sapkınlar, bu durumumuzdan yararlanmaya devam edecek ve durmayacaklar. Daha da ileri gidecekler. Ta ki biz bilinçlenene kadar. 

İzin vermeyelim kardeşlerim! Evimizde bir zinakârın, bir eşcinselin dolaşmasına izin verir miydik? Ama dolaşıyor. Medya aracılığıyla yapılıyor bu. İslâm’da yapanın cezası ölüm olan lezbiyenlik, eşcinsellik normalleşmeye ve bir kesim tarafından hak olarak görülmeye başlıyor. Bunu dile getiren kesimin azlığına bakmayın! Çoğunluğun sessizliği, azınlığın fikrini normalleştirir ve yayılmasına sebep olur. 

Lezbiyenlik bütün alimlerin ittifakıyla haram değil mi? Lutilik yani eşcinsellikle ilgili Lut kavminin sapkınlığından bahseden ve bu durumu kınayan birçok ayet çıkıyor karşımıza. Peki hiç düşündünüz mü? Neden? Demek ki bu yüzyılda da görülecekmiş bu hayasızlık. İşte size Kuranın bir mucizesi daha.

Ebu Musa el-Eşari’ den rivayetle Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Erkeğin erkeğe, kadının kadına yaklaşması zinadır.”[2]

Durumun vahameti sadece bu çizgi film ile sınırlı değil. Hadi bu çizgi filmden çocuklarımızı uzak tuttuk. Daha yüzlerce şer odaklar tarafından kullanılan haramlar ve kötülükler telkin eden çizgi filmler var korumamız gereken çocuklarımızı. Özellikle Disney sanki bu iş için kurulmuş. Bu kanalda sadece cinsel sapkınlıkla ilgili iğrenç fikirler işlenmiyor çocuklara. Ayrıca satanizm ve ispritizma (ruhun ölmediğine inanma, ölülerin ruhlarıyla ilişki kurulabileceğini ileri süren inanış, ruh çağırma) gibi daha nice karanlık düşüncelere çekilmeye çalışılıyor çocuklarımız.

Biz çocuklarımız yalnızca Allah’a kul olsun diye uğraşırken, Kuran okusunlar, her daim Allah’ı zikretsinler diye bin bir çaba peşindeyken, şeytan ve nefsi her seferinde onlara kötüleyip onların tuzaklarından uzak tutmaya çalışırken, farkına varmadan şeytanın ellerine nasıl da teslim etmişiz?

Subliminal mesajlar veriliyor kardeşlerim birçok film ve reklamlarda çocuklarımıza. Yani bilinç altına yanlış düşünceler biz fark etmeden nakşediliyor. 

Hâlâ çocuklarını oyalamak ve başından savmak için bu ellere teslim etmekte bir sakınca görmeyen yoktur sanırım.

Çocuklarımızı sistematik bir şekilde yok eden, geleceğin sapkınları, katilleri ve satanist ve ateistleri yapmanın derdinde olanlardan uzak tutalım çocuklarımızı. Lütfen çocuklarımızla beraber seyredelim çizgi filmleri. Yanlış bir durum gördüğümüzde müdahale edelim, uyaralım, açıklama yapalım. Ki daha fazla kan kaybetmeyelim. Ümmetin bir damla dahi verecek kanı olmamalı yanlışa sapanlara. Çocuklarımızın imanına, namusuna, ahlâkına, edebine, dünya ve ahiretine dikmişler gözlerini. Kendileri zaten bu çukurda debeleniyorlar. Çocuklarımızı da o çukura çekmenin derdindeler. 

Bir ölüm oyunu olan “Mavi Balina” yı duymayan kalmamıştır. Onlarca çocuğun intihar etmesine sebep olmuştu. Şimdi de “Momo” diye başka bir katil oyunla muhatap oluyor çocuklar. İlk Whatsapp üzerinden daha sonrada Youtube’dan yaygınlaştığı söyleniyor. Bu vb. oyunlarda çocuklara birtakım telkinler yapılarak kendini öldürmeye zorlanıyor. Arjantin’de 12 yaşında bir çocuğun intihar etmesi Momo oyunuyla ilişkilendiriliyor. İngiltere’ de 5 yaşında bir çocuğun bu oyun sebebiyle saçını kestiği ve bu yüzden endişelerin arttığı belirtiliyor. Ülkemizde de bazı çizgi filmlerin yanı sıra oyun ve ürün tanıtımı ve minecraft oyununun videolarında görüldüğüne dair haberler verildi. 

Düşündüğünde bile insanın kanını donduran bir tablo bu! Gözünden bile sakındığın evladının intiharına sebep olacaklar. Hem de kendi evinde. Hem de hiç fark ettirmeden. Hem de karşılığında kullanmak için paranı sarf ettiğin bir yolla bunu gerçekleştirecekler. Çocuklarımız biz fark etmeden böyle görüntülere maruz kaldılarsa neler yapabiliriz?

– Öncelikle telefon veya tabletten Youtube, Google vs. arama motorlarına rahat girmemelerini sağlayalım,

– Mavi Balina, Momo gibi isimleri çocukların duymasına ve görmesine müsaade etmeyelim. Çünkü bu da merakını artırıp izlemesine sebep olabilir. Telaş edip endişeleneceğinizi biliyorum. Ama aklında yokken çocuğun kafasına kendimiz bu fikri sokmayalım. Sakin olup neler yapabileceğimizi düşünelim.

– Böyle bir şeye maruz kaldıysa gördüklerinin bir insan olmadığını ve ona doğrudan zarar veremeyeceğini anlatalım,

– Çocuklarımızdaki davranış değişikliklerini gözlemleyelim ve onunla sürekli iletişim halinde olalım,

– Mümkün olduğunca internete sınırlar getirelim. Ya da güvenli internet uygulamalarıyla çocuklarımızın maruz kalmasını istemediğimiz şeyleri filtreleyelim. 

Bildiğiniz gibi İslâm’da intiharı bırakın, ölümü istemek bile yasaktır. İntihar etmenin ahirette azabı büyüktür. “Kendinizi öldürmeyin.”[3]

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor ki:

“İple boğazını sıkarak intihar eden, boğazı sıkılarak azap görür. Herhangi bir bıçakla intihar eden cehennemde bıçaklanarak azap görür.”[4]

Kendileri azaba layık oldukları yetmiyormuş gibi çocuklarımızı da buna sürüklüyorlar. İmanımıza, ahlâklarımıza ve evlerimize gözlerini diktikleri yetmiyormuş gibi şimdi de o kanlı ellerini hiç kirletmeden çocuklarımızı intihara sevk ederek onların canlarına gözlerini dikmişler. Akıllı ve uyanık olduğumuz sürece emellerine ulaşamayacaklar inşallah. 

Gözünüzü korkutmak için bunları anlatmadım. Gözlerimizin önünde cereyan eden ama göremediğimiz bu tehlike için tedbir alalım diye yazdım. İmanımız güçlü olduğu, her daim hazırlıklı olduğumuz ve pes etmediğimiz sürece dünyanın hepsi bizi ve çocuklarımızı yıldırmaya, korkutmaya, uyutmaya, kötülüğe çekmeye çalışsa da Allah’ın izni ve yardımıyla hiçbir şey yapamaz. 

İbn Abbas diyor ki: Ben bir gün Nebi sallallahu aleyhi ve sellem ’in terekesinde idim. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: 

“Ey evlatçığım! Sana bazı kelimeler öğreteceğim. Allah’ın buyruklarını gözet ki Allah da seni gözetip korusun. Allah’ın (rızasını) her işte önde tut, Allah’ı önünde bulursun. Bir şey isteyeceksen Allah’tan iste. Yardım dileyeceksen Allah’tan dile. Ve bil ki bütün bir ümmet toplanıp sana fayda temin etmeye çalışsalar, ancak Allah’ın senin için takdir ettiği faydayı temin edebilirler. Yine eğer bütün ümmet sana zarar vermeye kalksalar, ancak Allah’ın senin hakkında takdir ettiği zararı verebilirler. Çünkü artık kaderi yazan kalem yazmaz olmuş, yazıları değişmeyecek şekilde kesinleşmiştir.”[5]


[1]Buhari, Cuma 11; Müslim, İmare 20; Ebu Davud, İmare 1,13; Tirmizi, Cihat 27

[2]Taberani, el-Kebir 20-198; Beyhaki, s. Kübra 8-233

[3]Nisa 29

[4]Buhari

[5]Tirmizi, Kıyamet 59