Mü’min Ailenin Özellikleri – 2

Nebevi Aile – Yusuf Yılmaz / 2013 Mart / 4. Sayı

Mümin aile bireylerinin bir diğer özelliği iman edip teslim oldukları İslam dininin emrettiği salih amelleri yapmasıdır. Bu konuda yakin; yani ölüm  gelene kadar ibadete devam etmeleridir. “Ve sana yakîn (ölüm) gelinceye kadar Rabbine ibadet et!” (Hicr; 99) Bu konu hakkında Allah Rasulü-sallallahu aleyhi ve sellem-‘de Enes b.Malik kanalıyla şöyle buyurmaktadır: “Kıyamet kopupta birinizin elinde bir hurma fidanı varsa ve kopmadan önce onu dikiverecekse dikiversin. Çünkü bundan dolayı onun için mükâfat vardır.” (Buhari) Bu hadiste de görmekteyiz ki bizler salih amelle belli bir süreliğine değil, küçük kıyametimiz olan ölümümüzün son anına kadar mükellefiz.

Kardeşlerim! Salih amel, bedenlerimizin ve kalplerimizin süsü olduğu gibi evlerimizin de değişmez süsüdür. Rahmetin, bereketin ve huzurun evimize misafir olmasını temenni ediyorsak evimizin içini mescide çevirmeye çalışalım. Eşler, Allah’ın rızasını kazandıracak amelleri yapmada birbirlerine yardımcı olup iyiliği birbirlerine tavsiye etmede nefislerini ayaklar altına almalıdırlar. Bugün maalesef  muttaki hanımlara sahip bazı kardeşlerimiz onların kendisini çağırdığı salih amele bayan olmasından, hanımını şımartmak istemeyişinden, otoritesinin zayıflayacağı korkusundan dolayı duyarsız kalmaktadırlar. Hâlbuki Allah Rasulu -sallallahu aleyhi ve sellem- gece namaza kalkıp eşini uyandıran erkek ve kadına rahmet duası etmektedir. Hatta dinimizin bize emrettiği güzellikleri beraberce yapmak bizim sorumluluklarımızın arasında yer almalıdır.

İsterseniz evimiz içinde beraber amel edeceğimiz bir takım güzellikleri şu şekilde sıralayalım:

Beraber Ayda 3 Gün Oruç Tutmak:

Abdullah İbni Amr İbni’l-Âs radıyallahu anhumâ’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:

“Her ay üç gün oruç tutmak, bütün seneyi oruçla geçirmek demektir.” (Buhari-Müslim)

Ebû Zer radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:

– “(Ey Ebû Zer!) Ayda üç gün oruç tutacağın zaman, on üç, on dört ve on beşinci günleri tut.” (Tirmizî)

Ayda üç gün tutulan bu oruç, Allah Rasulü tarafından sahabesine tavsiye buyurduğu bir ameldir. Ebu Hureyre ‘Halilim’, Ebu Derda ‘Habibim’ bana ölmeden önce üç şeyi vasiyet etti deyip bunun başında ayda üç günlük orucu zikrettiler. Sahabenin en faziletlilerine tavsiye ve vasiyet bırakılan bu ameli az görmeyip ailece amel etmeye gayret gösterelim.

Beraber Haftada Bir Gece Namazı Kılmak:

 Tabi ki yoğun bir iş haftası içinde gece namazlarına süreklilik sağlamak zor olacağından haftada bir de olsa gece ailece namaz kılmak ev saadetimiz için hayırlı bir vesile oluşturabilir.

Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:

“Geceleyin kalkıp namaz kılan, karısını da kaldıran, kalkmazsa yüzüne su serperek uyandıran kimseye Allah merhamet etsin. Aynı şekilde geceleyin kalkıp namaz kılan, kocasını da uyandıran, uyanmazsa yüzüne su serperek uykusunu kaçıran kadına da Allah merhamet etsin.” (Ebu Davud)

Beraber Allah’ın Kitabını Mütala Etmek :

Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:

“Bir cemaat Allah’ın evlerinden bir evde toplanır, Allah’ın kitabını okur ve aralarında müzakere ederlerse, üzerlerine sekînet iner, onları rahmet kaplar ve melekler etraflarını kuşatır. Allah Teâlâ da o kimseleri kendi nezdinde bulunanların arasında anar.” (Müslim)

Hadiste bildirilen cemaati, aile bireyleri; Allah’ın evlerinden bir evi de evimizin bir köşesini mescit olarak ayırdığımız yerimiz gibi kabul edersek böyle bir iltifata sahip olmak bizim için bir nur olacaktır. Sıkıntıların yakamızı bırakmadığı bu cahiliye çağında yuvamızı rahatlatmanın en iyi fırsatı bu hadistir. Bununla amel edildiğinde evimizi sekinet, rahmet ve meleklerin pak ve temiz duaları kaplayacaktır. Bundan da ötesi âlemlerin Rabbi olan Allah’ın bizi ve aile halkımızı kendi katındaki şerefli varlıklara zikretmesidir. Rabbim bu şerefi bizlere nasib etsin.

 Özellikle evimizde Bakara Suresini okumak ve anlamak için yapacağımız dersler Allah Rasulünün bize bir tavsiyesidir. Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:

“Evlerinizi kabirlere çevirmeyiniz. Şüphesiz şeytan, içinde Bakara sûresi okunan evden kaçar.”  (Müslim)

Bakara suresi okunan evlere şeytanlar girmediği gibi büyücülerin şerli hileleride girememektedir. Bakara suresini okuyup anlama adına program yapmanın yanısıra evimizde hanım kardeşlerimiz ev işlerini yaparken bu sureyi çaldırabilirler. Bugün ev içi huzursuzluğumuzun büyük sebebi olan şeytanı ve vesveselerini kovmaya vesile olan bu sebebe iyi sarılmamız gerekir diye düşünüyorum.

Beraber  İnfak  Fonu Oluşturmak :

Allah-subhanehu- bizleri her fırsatta infak etmeye davet etmektedir. “Ey iman edenler, kazandıklarınızın ve sizin için yerden çıkardığımız ürünlerin en helal ve iyisinden Allah yolunda harcayın.” (Bakara; 267)  Ki bu harcayış yuvamıza hem bereketin daha fazla gelmesini sağlarken hem de ahirette ki korku ve hüznün giderilmesi sağlanıyor. Mallarını gizli ve açık olarak gece ve gündüz harcayan kimseler var ya, işte onların, Rableri katında ecirleri vardır. Onlara hiçbir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır.” (Bakara; 274)

“Mallarını Allah yolunda harcayanların hali, her başağı yüz daneli yedi başak bitiren bir tohumun hali gibidir. Allah dilediği kimseye daha kat kat verir. Allah’ın ihsanı çok geniştir. Her şeyi hakkıyla bilendir.” (Bakara; 261)

Bu infak çalışmasını evimizde şu şekilde yapabiliriz;

Kumbara: Evimizin bir köşesine çocuklarımızın da görebileceği bir yere kumbara koyup bunun doldurulması için aile bireylerinin küçüğünden büyüğüne herkes teşvik edilir. Bu kumbara dolduğu takdirde özellikle ailemizle beraber herhangi bir hayır kuruluşuna teslim edelim.

Kermes: Bugün birçok hayır kuruluşu ya kendi çalışmaları için ya ülke içinde veya ülke dışında ihtiyaç sahibi Müslümanlar için çeşitli kermesler düzenlemektedirler. Biz ya ailemizle bu kermeslerin faaliyetleri içinde aktif görev alalım ya da ailece bu çalışmaya maddi destek vermek için çocuklarımızla beraber alış-veriş yapalım.

Tabi ki bu sınıflandırma çoğaltılabilir ama unutmayalım ki çocuklarımızın cömert bir Müslüman olmaları sizin belirleyeceğiniz infak aktivitelerine bağlıdır.

Misafir Ağırlamak:

Maalesef evlerimiz her geçen gün otel odalarına dönmektedir. Yalnız ve sessiz… Evlerimizin inci ve mercanları olan misafirlerimizin üzerine kapılarımız açılmaz olmuş. Bilinmez bir sebeptir ki korkar olmuşuz bize davetli olacak kişilerden.  Hâlbuki salih ve muttaki kişileri evimize almak bunlarla gelen rahmeti ve bereketi de almaktır. Huzur ve sekine, onların yanlarında getirdikleri dostlarıdır. Ahlak ve iyilikleri, üzerlerinde bir misk kokusu gibidir. Bu kokuyu ya sana bulaştırır ya ev halkına ya da evine… Bak Allah Rasulü onları nasıl nitelendiriyor;

“İyi  arkadaşın hali, güzel koku satanın  haline benzer: Misk satan ya sana güzel kokusundan bir miktar meccanen verir ya  sen satın alırsın, ya da (hiç değilse onunla beraber olduğun sürece) güzel koku koklamış olursun.” (Müslim)

 Bir de  evine davet ettiğin kardeşin oruçlu ise bu sana hayır üstüne hayır getirir. “Kim bir oruçluyu iftar ettirirse, oruçlu kadar sevap kazanır. Oruçlunun  sevabından da hiçbir şey eksilmez.” (Tirmizi)

Bunun faydasını şu hadisede daha iyi anlarsın; Nebî-sallallahu aleyhi ve sellem-bir gün Sa’d İbni Ubâde’nin yanına geldi. Sa’d derhal bir parça ekmek ve zeytin çıkarıp Resûlullah’a ikram etti. Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- bunları yedikten sonra ona şöyle dua etti: “Evinizde hep oruçlular iftar etsin, yemeğinizi  iyiler yesin, melekler de duacınız olsun.” (Ebû Dâvûd)

Görüyorsunuz ki Allah Rasulü,ev halkının rızkının artması yerine iyilere ikram edilecek ortamın oluşması için dua ediyor. Çünkü iyilerin misafirliği hem maddi hem de manevi rızkın artmasına vesile olacaktır.

Misafirliğe Gitmek:

Salih insanları evimize almak nasıl hayırlı bir amel ise aynı zamanda muttaki müslümanları ziyaret etmekte bu derece hayırlı bir ameldir. Bu mütevazı Müslümanların evlerindeki sekinet bizim aile bireylerimize yansıyacaktır. Erkek kardeşlerimiz bir vesile ile imanlarını arttıracak Müslümanlarla beraber olabiliyorlar. Bu gezimiz her ne kadar erkekler için önemliyse de hanım ve çocuklar için daha da önemlidir. Aile bireylerimizin iman ve amellerini arttıracak bu ziyaretleşmeler, evimizin sekinetine katkı sağlayacak değerli bir ameldir.

Ey Müslüman kardeşim! Küfür ve şirk dolu sokaklarda güçlü kalmak istiyorsan ev halkınla imanen güçleneceğin salih amellere sarıl. Birbirinizi hayra teşvik edeceğiniz gibi hayırda da yarışın. Evlerimizin taate devam edenlerin oluşturduğu bir hane olması duasıyla.