Nebevi aile – halime yılmaz / 2020 mart / 88. Sayı
Bu yazımızda her karı kocanın olduğu evde yaşaması kaçınılmaz olan bazı sorunlara sebep olabilen, bazen ailelerin yıkılmasında önemli bir rol oynayan bir konu üzerinde duracağız. Kadınlarda her ay -bir hastalığı yoksa eğer- görülen hayız kanı ve bu kanın kadın üzerindeki olumsuz etkilerinden söz edeceğiz. Ayrıca bu durumun aileye ve kocaya yansımaları, kocanın ve kadının yapması gerekenlerin neler olduğundan bahsedeceğiz. Bilhassa erkek okuyucularımızın okumasını tavsiye ediyoruz.
Hayız; bir diğer adlarıyla adet veya regl dönemi, her ay periyodik olarak kadınların rahimlerinden gelen kandır.
Hayız sözlükte; “Akmak” anlamına gelir. Sağlıklı bir kadında adet döngüsü, 21-35 günleri arasında gerçekleşir. Rengi siyah, kırmızı, kahverengi hallerde görülen hayız kanı, hayızdan önce de hayız günlerinde de kadına hem bedensel hem de psikolojik sıkıntılar verir.
Kadın ve erkeğin fıtratının farklı olduğunu hep vurguluyoruz. Bu konuda da bu farkın üzerinde durmak gerekiyor. Zira genel anlamda kadının davranışlarına anlam vermekte zorlanan, özel anlamda da hayız dönemindeki abartılı tepkilerine anlam veremeyen erkeklerin, kadındaki hayız öncesi ve hayız anındaki semptomları (belirtileri) bilmeleri; hem eşler arası bazı sorunların sebebini ortaya çıkarıp çözümünü kolaylaştıracak hem de menopoz dönemine kadar her ay gerçekleşmesi kesin olan bir hakikatin, ailede sebep olacağı muhtemel çatışmaların önüne geçecektir.
Ortalama her ayın en az bir haftası kadının hayız günleriyle geçer. Bu günler içerisinde kadınlarda özellikle karın ve bel bölgesinde ağrı, göğüslerde hassasiyet, aşırı yorgunluk hissi, sürekli uyuma isteği veya uyuyamama gibi psikolojilerine olumsuz yönde tesir edecek durumlar görülür. Sadece bu günlerde değil, hayız döneminin yaklaştığı hayız öncesi 7-10. günlerde de kadınların büyük bir kısmı bazı sorunlar yaşarlar. Onlardan bazıları şunlardır:
Gerginlik
Aşırı yeme isteği veya iştahsızlık
Kendini değersiz hissetme
Vücudun belli bölgelerinde olan hormonel değişiklikler sebebiyle görülen sivilceler yüzünden kendini çirkin görme
Normal zamanlarda vermediği aşırı tepkiler gösterme
Elini kolunu kaldıramama, hiçbir iş yapmak istememe
Vücutta şişkinlik
Öfke patlamaları
Çok değerli evlerimizin direkleri, reisleri ve hayattaki insan olarak kadınların en değerli yardımcıları olan kocalara seslenmek istiyorum.
Kadınların oldukça hassas ve kırılgan oldukları hayız dönemi ve öncesi semptomlarını mutlaka öğrenmelisiniz. Düşünsenize! Kadınlar, her ayın yarısı aynı ruh haline bürünüyor ve aynı sıkıntıları yaşıyorlar. Bu, yıla vurduğunuzda yılın yarısına tekabül ediyor. Tabi bunu ortalama söylüyorum. Çünkü bu süreç, bazı kadınlarda daha uzun sürebiliyor. İşten yorgun argın eve geldiğinizde hanımınızdan sadece bir tebessüm, bir sıcak çorba ve huzur beklediğinizi biliyorum. Sizin rutin olarak görüp önemsemediğiniz sorunları, hayız dışındaki zamanlarda görmezden gelen hanımınız, hayız döngüsüne girdiğinde abartıyla karşılıyorsa, bu gerginlik evde küçük çapta sorunlara ve gerginliklere sebep oluyorsa bunun, hayızın kadına verdiği huzursuzluktan kaynaklandığını bilin! Aslında hiçbir kadın bu tepkileri verdiği için mutlu olmaz. Sonradan yaptıklarına çoğu zaman üzülür ve pişman olur. Ama bazen zayıflığına yenik düşüp yanlış yapabilir. Hanımınıza bu dönemlerde daha hoşgörülü olmanızı tavsiye ederim. Bunu, aile saadetiniz için yapmalısınız. Geçici bir süreliğine yaşadığı bu süreçte, ona duygusal olarak destek olmalı, hayız zamanı dışında aynı aşırı tepkileri vermiyorsa bu zamanın verdiği sıkıntıdan kaynaklanan yaptığı küçük hataları görmezden gelmelisiniz. Bu ailenizdeki tüm fertlere özellikle karı koca ilişkinize çok iyi gelecektir.
Hayız sırasında kadının vücudundan kan ile birlikte, üreme hücresi olan kullanılmamış yumurta dışarı atılır. Akan kan, bakteriler ve ölü hücrelerle doludur. Adet sancısının büyük kısmı, rahim duvarından atılan ölü hücrelerin koparılıp parçalanması sonucu oluşur.[1]
Yılın ortalama yarısı, yaşanması kaçınılmaz olan bu döngü ve döngü öncesi semptomları, çoğu erkek tarafından tam manasıyla bilinmemekte, dolayısıyla birçok ailede bu, sorunlara ve gerginliklere sebep olmaktadır. Çeşitli araştırmalarda birçok evliliğin bitmesine ve boşanmalara sebep olan önemli bir faktörün de hayız ve hayız öncesi semptomların aile ve eşler arası ilişkiye büyük etkileri olduğu saptanmıştır.
Bu durum, işin vahametini ve önemini ortaya koymak için yeterlidir. Kocalar ve kadının çevresindekiler bu konuda ne kadar bilinçli, sabırlı ve duyarlı olurlarsa, aile içi bu soruna bağlı çatışmalar da o kadar azalacaktır.
Kadınlar da bu durumu kullanmaya kalkarak öfke patlamalarına bir bahane ve gerginliklerine bir sebep bulup ellerinden geldiğince aile içinde kaos çıkarmamalıdırlar. Mümkün mertebe gerginliklerini dışa vurmamaya gayret etmeli, öfkelendiklerinde kendilerini rahatlatacak yollara başvurmalıdırlar. Duş almak, tebdil-i mekân, enerjisi yüksek insanlarla hoş sohbet etmek, kitap okumak, faydalı işlerle meşguliyet, kitap okumak, meşru olan bir hobi edinerek sıkıntısını unutmaya çalışmak ve benzeri yollarla bu günleri huzurla atlatmanın yollarını aramalıdırlar.
Rabbimiz sadece bir kelime ile hayızın kadın üzerindeki etkisini eşsiz bir şekilde dile getirmiştir: “Sana hayız halinden soruyorlar. De ki: O bir eziyettir” (Bakara, 222)
Ayetin orijinalinde “eza” kelimesi ile hayız tanımlanıyor. Bu kelime sözlükte; “eziyet, zarar, sıkıntı” gibi anlamlara gelmektedir.
Yani hayız hem kadına hem yakın çevresine rahatsızlık veren, kadını yoran ve psikolojik olarak sıkıntı yaşatan bir dönemdir. Kadınları hayızlıyken boşamak İslam’da yasaklanmıştır. Fıkhî sebep ve hikmetleri ayrıdır. Ama psikolojik olarak durumu ele alırsak eğer kadın bu hassas döneminde eşi tarafından boşanırsa normalden daha büyük tepkiler verebilir. Normalden daha hassas davranıp ani çöküntüler yaşayabilir. Olaylara mantıkla bakamayabilir. Belki de bu çöküntü, hayatının bundan sonraki safhalarında da etkisini göstermeye devam edebilir. Allah en doğrusunu bilir.
“Eza”nın bir anlamı da zarardır. Yani kadının zararlı hastalıklara açık olduğu bir dönemdir. İşte bu yüzden bu dönemde İslam, kadınlarla cinsel ilişkiye müsaade etmemiştir. Tıbben de bunun çok tehlikeli ve zararlı olduğu söylenmektedir.
İslam’dan önce cahiliye Arapları, hayızlı kadınlarla birlikte durmazlar, beraber yemek yemezlerdi. Yahudi ve Mecusilerin adetleri de böyleydi. Hristiyanlar ise ay haline önem vermezler, cinsel birleşmede bulunurlardı.
İslam’da ise kadına her anlamda sıkıntı veren hayız günleriyle ilgili bir takım koruyucu hükümler ve kolaylıklar getirilmiştir.[2]
Bu günlerde kadınla cinsel temas yasaklanmış hem kadın hem erkek hem de nesil, olma ihtimali yüksek olan hastalıklardan korunmuştur.
Herkese fıtratına uygun hak ve sorumluluklar veren, indirdiği hükümlerle kullarını diğer kullarının eziyetlerinden koruyan Allah ne yücedir! Hamd, verdiği tün nimetlerden dolayı bir tek O’na mahsustur.
[1]. İnternet Bilgisi
[2]. Dört Mezhebe Göre Temizlik İlmihali, Kadınlara Mahsus Haller, Cahiliye ve İslam’da Hayız konusu, s. 206-207