Serbest Köşe – Ümit Şit / 2021 Kasım / 108. Sayı
1.BÖLÜM: FUHUŞUN YAYGIN OLDUĞU İLK 10 ÜLKE
1- Tayland: Budizm inancına sahip olan ülkedir. Birleşmiş Milletler’in yaptığı çalışmalar sonucu, Tayland’da 250 bin kişinin geçimini fuhuş yoluyla sağladığı tespit edildi. Bu sayı, tespit edilebilen kısım için doğruluk taşısa da fuhşun, gerçekte bu sayının çok üstüne çıktığı biliniyor. Kadınlar genellikle ülkenin ekonomik anlamda geride kalmış kuzey bölgelerinden, Bangkok ve Pattaya gibi büyük şehirlere gelip ailelerini geçindirebilmek için bu yola başvuruyorlar. Çalışacakları herhangi bir işe göre daha fazla para kazandıkları için bu yöntemi tercih ediyorlar. Bu sebeple fuhuş, çok küçük yaşlara kadar inmiş durumda. Tayland’a gidecekseniz birçok gece kulübünde, çok küçük yaştaki kızları yaşlı adamlarla el ele görmeye hazırlıklı olun. Fuhuş sadece bu yolu tercih edenlere de para kazandırmıyor; oteller, restoranlar, gece kulüpleri de fuhuştan pay alıyor. Ülkedeki polisler bile bu durumu fırsata çevirmiş durumda; bir miktar rüşvet karşılığı bu duruma göz yumuyorlar. İşte tüm bu sebepler fuhşun ülkede çok yaygın hale gelmesine ve Tayland kültürü ile bir arada anılmasına sebep oluyor.[1]
2- Danimarka: Hristiyan inancına sahip bir ülkedir. Avrupa Birliği kadınların fuhuşa düşmelerini önlemek, koca dayağından kurtulmalarını sağlamak için 1999 yılını kadın hakları yılı ilan etmişti. Özellikle son on yılda Danimarka’da fuhuş arttı ve serbestçe yapılan bir meslek haline geldi. Örneğin Kopenhag daha çok yabancı kadınların pazarlandığı bir ticaret kentine dönüştü. Fuhuş ve kadın ticareti beraberinde uyuşturucu ticaretini de hızlandırdı. En azından basına yansıyan polis raporları kadın ve uyuşturucu ticareti yapanların iş birliği içinde olduğunu öne çıkarıyor.[2]
3- İtalya: Hristiyan inancına sahip bir ülke olan İtalya’nın tahmini fuhuş ve uyuşturucu gelirleriyle gayri safi yurtiçi hasılasını en fazla yükselten ülkedir. Eski başbakanları küçük yaştaki hayat kadınlarıyla birlikte olmakla suçlanmıştı.[3]
4- Almanya: Federal Asayiş Dairesi (BKA), 2013 yılında Hristiyan inancına sahip Almanya’da zoraki fuhuş ile ilgili 542 vaka kaydettiyse de uzmanlar bu rakamın çok daha yüksek olduğunu tahmin ediyor. Uzmanlara göre zoraki fuhuş olayların sadece yüzde 3’ü aydınlatılıyor. Çünkü kadınların çoğu korkudan ifade veremiyor.[4]
5- Fransa: Hristiyan inancına sahip Fransa’da fuhuş sektörünün yıllık cirosu 3,2 milyar Euro. Fuhuş sektöründeki kişi başı yıllık gelir ise yaklaşık 87 700 Euro. Uzmanlar, bu rakamın büyük bir kısmının yurt dışına gönderildiğini ve Fransa ekonomisi için 853 milyon Euro lük vergi kaybının olduğunu belirtiyor.[5]
6- Norveç: Hristiyan olan Norveç’te fuhuş o kadar artış gösterdi ki 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren Norveç hükümeti fuhuşu yasaklamak zorunda kaldı. Ancak cezaların caydırıcı nitelikte olmadığı görülüyor.
7- Belçika: Hristiyan inancına sahip Belçika’da 1900’lü yılların başındaki yasal düzenlemelerde cinsel ilişki sınırı 16 yaş olarak belirlenmişti. Ancak günümüzde bu sınırın gerçeğe uymadığı belirtildi. Bu nedenle, 14 yaşından itibaren gönüllü cinsel ilişki ceza kapsamından çıkarıldı.[6]
8- İspanya: Hristiyan olan İspanya’da kadınlara ulaşmak çok kolay olmasına rağmen azgınlığın önü alınamıyor. Bunun en belirgin örneği olarak; 2016’da Pamplona’daki San Fermin Boğa Güreşi festivalinde 18 yaşındaki bir kıza, beş erkeğin toplu tecavüz etmesi olayıdır. [7]
9- İngiltere: Hristiyan olan İngilizler 2018 yılında fuhuşa 6 milyar 559 milyon Euro harcadı. Bu hane halklarının toplam harcamasının yüzde 0,4’üne eşit. Yani hane halkları harcadıkları bin Euro’dan 4’ünü fuhuşa ayırdı. Harcanan para Gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYİH) ise yüzde 0,3’üne karşılık geliyor.[8]
2018 yılında bir bakanın sekreterinin para karşılığında fuhuş yaptığı ortaya çıkmış ve büyük bir skandala yol açmıştı.
10- Finlandiya: Hristiyan olan Finlandiya’da insan ticaretinden faydalanmaya çalışanlar hariç 2006’dan bu yana kadın erkek fahişeler ve müşteriler cezaya tabi tutulmuyor.
Sonuç olarak görülüyor ki zina serbest olmasına rağmen, kadınların erkeklere, erkeklerin de kadınlara kolayca ulaşabilmelerine rağmen zorla fuhuş yapan, fuhuş yapmak zorunda kalan, tecavüz olaylarının çok sık yaşanmasına sebep olan ülkelerin inançları ortadadır. Neden inançları üzerinden bu suçları sorguluyoruz? Çünkü insanlar inandıkları şeyleri yaşarlar.
Suçların az olması insanlardan kaynaklanır. Çok olması ise devletten kaynaklanır. Bir devletin suç oranlarının yüksek ya da az olması ise yasaların caydırıcı olmadığını, eğitimin ise yerlerde gezdiğinin ispatıdır. Devletlerin teknolojileri ne kadar üstün olursa olsun, suç oranlarını düşürmeye yetmez. Suç oranlarının düşmesi ahlak eğitimi ile gerçekleşir. Ahlak eğitimi ise modern dünya okullarında mevcut değildir.
Ahlak eğitimi inanç ile ilgilidir. Bir ülkeyi veya toplumu birkaç kişinin hareketi ile değil, toplum bazında değerlendirmek gerekmektedir. Toplumun genel inancı ve kanaatleri toplumun ahlakını, erdemini, insanı insan yapan ilkeleri belirler. Bu tablodan şu anlaşılıyor: Her şeyin serbest olması suçların çoğalmasına sebep oluyor. Çözüm nedir? Çözüm ve huzur İslam’da.
[1]. Tayland Notları 2: Fuhuş – GazeteBilkent
[2]. http://haber.dk/danimarka’nin-bir-baska-yuzu/3718
[3]. https:/www.bbc.com/turkce/ekonomi/2015/03/150307_italya_fuhus
[4]. https://www.hurriyet.com.tr/avrupa/almanyanin-fuhus-raporu-aciklandi-27747032
[5]. https://tr.euronews.com/2015/06/02/hayat-kadinlarinin-fransaya-maliyeti
[6]. https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-44915562
[7]. https://tr.euronews.com/2021/07/07/ispanya-da-r-za-d-s-cinsel-iliskiyi-tecavuz-olarak-tan-mlayan-yasa-tasar-s-onaylandı
[8]. https://tr.euronews.com/2019/12/12/avrupa-da-fuhusa-harcanan-para-ingiltere-6-5-milyar-euro
