Doğru Nefes Alıp Vermek Ve Nefesimizi Doğru Kullanmak

Etkili Konuşma Sanatı – Erkan Perver / 2024 Ağustos / 141. Sayı

Doğru nefes bizim eğitimimizin olmazsa olmazı. Hatta doğru nefes bizim birinci başlığımız. Bir diksiyon eğitimine gittiğinizde ilk ders, ilk eğitim, doğru nefes eğitimidir. Çünkü doğru nefese sahip olamazsanız başarılı bir konuşma ortaya koyamazsınız. Heyecanınızı kontrol edemezsiniz. Hatta sağlıklı bir yaşam dahi süremezsiniz. Hayat dediğimiz şey bir nefesle başlayıp bir nefesle son bulan bir yolculuk, iki nefesin arasında yaşıyoruz. Eğer kendimizi yorgun, verimsiz, stresli, kaygılı bir hayat içerisinde, sinirli hissediyorsak burada en önemli problem doğru nefes almıyor oluşumuzdur. Nefes alışverişimizin bizim psikolojimizle doğrudan bir ilişkisi vardır.  Çünkü doğru nefes alırsak eğer vücudumuz için ihtiyacımız olan oksijeni temin ederiz. Bu oksijenin büyük bir bölümü doğrudan beynimize gider. Sonra diğer organlarımıza yayılır ve beraberinde karbondioksit başta olmak üzere birçok gazı da bizim vücudumuz için artık fazlalık kabul edebileceğimiz gazları da dışarıya veririz.

Nefes üçe ayrılır:

1) Göğüs kafesimizden aldığımız nefes

2) Göğüs kafesinin hemen alt kısmından göğüs boşluğundan aldığımız nefes

3) Diyafram kasamızı kullanarak aldığımız nefes

Bir de bütün nefes alma faaliyetini, bütüncül halde kullandığımız bütüncül nefes var.  Akciğerlerimizin altında diyafram kasımız vardır. Akciğerlerimiz yalnız başlarına nefes alıp vermekte güçlük çekerler, işte bu güçlüğü gidersin diye akciğerlerimizin alt kısmında yer alan diyafram kasımız, akciğerlerimize, rahatlıkla nefesle dolması ve boşalması için yardımcı olurlar. Hayatta kalabilmemiz için ister istemez farkında olalım olmayalım, gece gündüz, uyanık ya da uykulu her halükârda soluk alıp veriyoruz. Yani soluk alıp verme bizim irademizin dışında kendiliğinden oluşan bir şey. Fakat sadece hayatta kalmak için soluk alıp vermiyoruz. Mesela yürümek için ekstra nefes almamız lazım. Konuşmak için ekstra nefes almamız lazım. Ekstra nefes alıp verme işini nasıl yapabiliriz? En doğru nefes alma biçimi nasıldır? diye sorunca birçok diksiyon hocası birçok hatip, birçok konuşma eğitimcisi, en doğru nefes alma biçimi diyafram kasıyla alınan nefestir diyorlar. Doğru mudur? Hayır değil. Diyafram kasıyla alınan nefes yalnız başına tek doğru nefes alma biçimi değildir. Öyle olsaydı göğüs kafesim için ekstra bir kas yaratmazdı Allah. Nefes aldığımızda hem göğüs kafesimizin hem de göğüs kafesimizin altındaki göğüs ve karın boşluğumuzun da şişmesi lazım, yani diyafram kasımızın da şişmesi lazım. Burada önemli olan şu, hangisi lazımsa o esnada onun devreye girmesi. Büyük ölçüde bütüncül olan nefes doğru nefestir diyebiliriz. Yani nefes alırken hem akciğerlerimizi kullanacağız hem de diyafram kasımızı kullanacağız. Örnek verecek olursak şunu söyleyebiliriz; Arabanızın 60 lt benzin aldığını kabul edelim. Arabanızın deposu 60 lt fakat eskiden kalan bir adet gereği her defasında 20 liralık yakıt alıyorsunuz. Böyle olunca 20 liralık ilerleyebilirsiniz ve her defasında tekrar tekrar yakıt almanız gerekir. Uzun mesafe gitmek istiyorsak aracımızın deposunu fullememiz gerekir.  Aynı şekilde akciğerlerimizi de tam kapasite doldursak yani hem akciğerlerimiz hem de diyafram kasımızla nefes alırsak daha uzun daha rahat ve diksiyon kurallarına daha dikkat ederek vurgu ve tonlamaları daha rahat yaparak konuşmamızı gerçekleştirebiliriz. İnsanı konuşma esnasında en çok yoran şeylerden biri de akciğerlerini tam kapasite dolduramadığı için her iki üç kelimede bir nefes alıp verme ihtiyacıdır. Akciğerlerimizi tam kapasite kullanmamız gerekiyor. Akciğerlerimizin sadece yukarı kısmını havayla doldursak, bu hava yukarı doğru baskı uygulayacak ve gırtlağımızda bir ağırlık hissedeceğiz. Dolayısıyla bizim için alt kısımlarda yani diyafram kasımızı da değerlendirmek önemli. Cümleye başlarken, akciğerlerimizi, üst kısmını da alt kısmını doldurarak yola çıkalım daha sonra cümlenin arasında virgül olan yerde diyafram kasımızı kullanarak yakıt ikmali yapalım sonra biraz daha devam edelim. Eğer böyle yapmazsak cümlenin sonunda sesimizin şiddeti düşer. Dolayısıyla sesimizin şiddetini düşürmemek adına aralardaki virgülleri, o aralardaki durakları değerlendireceğiz ve diyafram kasımızdan nefes takviyesi yapacağız.

Diyafram kasımızı nasıl keşfedebiliriz?

Anneler yavrularını dünyaya getirirken diyafram kasını kullanırlar. Sırt üstü yattığımızda farkında olmadan diyafram kasımızı kullanırız. Uyurken diyafram kasımızı kullanırız. Günlük yaşantımız içerisinde ise bunu yapamıyoruz. Bunun sebepleri arasında sosyal yaşantı içerisinde öğrendiğimiz yanlış şeyler ve bazı psikolojik problemlerimiz bizi yanlış nefes almaya sevk edebilir. Çok sinirli bir insana burnundan soluyor deriz, psikolojik problemlerimiz fizyolojik, biyolojik sonuçlar oluşturabiliyor. Psikolojik problemlerin birçoğunu da solunum yoluyla doğru nefes yoluyla çözebilmek mümkün. Bunun içinde nefes alırken hem akciğerlerimizi hem de diyafram kasımızı kullanmak gerekir.

Bir elinizi göğüs kafesinizin üstüne koyun, diğer elinizi karnınıza koyun. Burnunuzdan nefes alın ve yavaşça nefesinizi ağzınızdan verin. Sadece karnınızdaki eliniz hareket ederse sadece diyafram kasınızla nefes alıp vermiş olursunuz ama göğüs kafesinizi şişirerek nefes alıp verirseniz de daha çok akciğerlerinizi kullanarak nefes alıp vermiş olursunuz. Bütüncül nefeste ise her iki eliniz hareket etmeli yani hem göğüs kafesinizdeki eliniz hem de karnınızdaki eliniz yukarı aşağı hareket etmeli. Böylelikle nefes alıp verirken hem ciğerlerinizi hem de diyafram kasınızı kullanmış olacaksınız. Eğer bir sunum ya da konuşma yapacaksanız bir topluluğa hitap edecekseniz diyafram kasınızı biraz daha fazla kullanmaya gayret edin.

Vücudumuzdaki kasları geliştirmek için egzersiz yapıyorsak diyafram kasımızı da geliştirmek için bazı egzersiz çalışmaları yapmamız gerekir. Sabahları kalktığınızda kahvaltınızı yapmadan önce sırt üstü yatınız ve karnınızın üstüne telefonunuzu ya da bir kitabınızı koyunuz ve burnunuzdan derin bir nefes alıp yavaşça ağzınızdan veriniz ve bunu her sabah belli bir sayıda ve bu sayıyı da her gün azar azar arttırarak tekrar ediniz. Sırt üstü yattığımızda daha çok diyafram kaslarımızla nefes alıp veririz. Bir diğer egzersiz ise oturduğunuz koltukta yapabilirsiniz. Koltukta sırtınızı tamamen koltuğunuzun yaslanma kısmına dayayınız. Elinizi karnınıza bastırın ve nefes alarak karnınızla elinizi dışarı doğru itmeye gayret sarf ediniz. Oturduğunuz yerde de dik bir şekilde oturmanız gerekiyor. Bunları yaparken nefes alıp verişimizde şu şekilde olmalı: Burundan nefes alıyoruz ve ağızdan veriyoruz. Çünkü sadece ağzımız vasıtası ile nefes alırsak nefesimizi direk akciğerlerimize doldururuz. Diyafram kasımızı kullanmak istiyorsak burnumuzdan nefes almalıyız. Nefesimizi idareli kullanmak mecburiyetindeyiz ve bunun içinde bazı çalışmalar yoluyla tecrübe kazanmalıyız. Bulunduğunuz yerde bir mum yakın ve muma karşı konuşmaya başlayın. Mumun ateşinin kesinlikle titrememesi lazım. Baktık ki titremiyor, biraz daha yakına çekelim ve konuşmaya devam edelim. Sonra biraz daha yakına çekelim ve mumu titretmeden konuşmaya başlayalım. Sonra biraz daha yakına çekelim. Ne kadar yakına çekebilirseniz o kadar iyi. Bu sayede diyafram kasını kullanarak gırtlağınızı yormadan ses nefesimizi fazladan atmamak marifetiyle nefesimizi maksimum kapasite kullanmak yönünde bir eğitim yapacağız. Bu mum çalışması bizim için çok faydalı olacaktır.

Bir diğer çalışmamız 5 dakika boyunca şu şekilde olacak.  5 saniyede nefes alacağız. 5 saniye boyunca tutacağız ve 5 saniye boyunca bütün nefesimizi veriyoruz. Bu çalışma bizim için önemi şudur. Akciğerlerimiz, ses tellerimiz, dilimiz, dudaklarımız, çenemiz hepsi konuşurken kullandığımız enstrümanlarımız ve bunların hepsi bizim kontrolümüzde olmalı ve biz istediğimiz zaman nefesimizi almalıyız, istediğimiz kadar tutmalıyız, istediğimiz zaman da bu nefesi tüketmeliyiz. Bu egzersizi 5 dakika boyunca tekrar ediniz sonra nefes alma tutma ve verme sürelerini 10 saniye, 15 saniye şeklinde çoğaltarak bu çalışmayı tekrar ediniz.

Daha sonra ise farklı bir çalışma ile devam ediniz. 3 saniye boyunca nefesinizi boşaltın, sonra 3 saniye nefes almaya başlayın sonra 3 saniye nefesinizi tutun ve sonra 3 saniyede nefesinizi ağzınızdan boşaltın. Sonra süreleri çoğaltın. 5 saniye boyunca nefes alın. 10 saniye boyunca tutun. 10 saniye boyunca verir. 5 al 10 tut, 10 ver toplam 25 saniyelik bir çalışma. Bu çalışmayı da her gün tekrar sayılarını artırarak tekrar ediniz. Nefes alışverişlerimiz, bu diyafram çalışmalarımız baş dönmesine neden olabilir. Bir müddet başınız dönecektir. Daha sonra artık fazla oksijene kendinizi alıştırdığınızda bu baş dönmeleriniz azalacaktır.

Hangi şekilde nefes aldığınıza bakın. Bir büyüğümüzün yanında nefesinizi nasıl alıyorsunuz? Nefes alma alışkanlığınız nasıl, eşinizin, sevdiğinizin yanında ya da spor yaparken nefes alışverişleriniz nasıl? Bunları keşfedin. Diksiyonumuzu düzeltmek için öncelikle nefes alışveriş alışkanlığımızı keşfetmemiz gerekiyor.

Bu ayki yazımızı nihayete erdirmek zorundayız. Önümüzdeki ay başka önemli bir konuya değineceğiz. İnşallah faydalı olabilmişizdir. Allah a emanet olunuz.